HABER:NECO YARICI Yaş çayın kurutulup, siyah çaya dönüşümü sırasında ortaya çıkan odunumsu görünümlü atık çay liflerinin plastik hammaddeler ile birleştirerek ahşap plastik kompozitler için daha düşük maliyetli hammaddeler geliştiren KompoRize, bu alanda yapacağı ürün geliştirme çalışmalarıyla birçok sektörün hammadde tedarikçisi olmayı hedefliyor. KompoRize Kompozit ve Plastik Sanayi Kurucusu Mustafa Kuyumcu, yarısı çay lifi yarısı plastikten oluşturduğu hammadde ile üretilen kompozit parçalar standart testlerden başarılı oldu. Otomotiv, inşaat ve bahçe mobilyası sektörlerinin talepleri doğrultusunda yeni formülasyonlar oluşturmaya devam eden KompoRize firması, AR-Ge çalışmalarını TÜBİTAK’ın proje destekleriyle hızlandırmayı planlamaktadır. 2019 yılında tesis kuracak 2019 yılında Rize Ardeşen’de tesis kurup, denemeleri sanayileştireceklerini açıklayan Mustafa Kuyumcu, halihazırda TÜBİTAK’tan makine desteği almak için proje başvurusu yapıldığı bilgisini verdi. Tesisi kurduktan sonra hammadde üretimine odaklanacaklarını anlatan Kuyumcu, “Şu an imal ettiğimiz hammaddenin yarısını çay lifi diğer yarısını ise plastik hammaddeler meydana getiriyor. Ancak Almanya’da bir firma ile görüşme halindeyiz. Onlardan elde edeceğimiz malzeme ile atık çay lifi oranının yüzde 80’e çıkarılabileceğini ön görmekteyiz. Geri kalanı da bağlayıcı plastik malzeme karıştıracak” diye konuştu. Önce iç piyasa ardından Avrupa pazarını hedefliyor Atık çay lifinden doğal elyaf takviyeli kompozit üreterek, Türkiye'de muadillerine oranla maliyetleri aşağı çeken bir ürünü pazara sunmak istediklerinin altını çizen Kuyumcu, makineleşmenin ardından patent ve marka başvurusu duyurdu. Bu ürünün benzerlerinin Avrupa'da dört ya da beş malzemeden yapıldığı bilgisini veren Kuyumcu, şöyle devam etti: “Belçika, Fransa ve Hollanda gibi ülkeler doğal elyaf takviyeli kompoziti keten, kenevir, kenaf ya da pamuğun içinde yer alan benzeri malzemeyi kullanıyor. Örneğin ketenin gövdesindeki uzun ipliksi kısmı alıp, örüyor ve doğal elyaf takviyeli kompozit üretiyorlar. Biz de bu ürünlere alternatif atık çay lifi takviyeli kompozit üretimi yapmak istiyoruz.” 2020 yılı itibarıyla seri üretime geçmeyi hedefliyor 2019 yılında devreye almak istedikleri tesislerinde ilk etapta 750 bin liralık yatırım öngördüklerini kaydeden Mustafa Kuyumcu, saatte 50 kilogram hammadde üretecek pilot hat ile bir yıl çalışacaklarını dile getirdi. Burada iç piyasanın ihtiyacını karşılamalarının ardından Avrupa'ya ihracat hedeflediklerine değinen Kuyumcu, “İlk bir yılımızda önceliği otomotiv sanayiinin taleplerine vereceğiz. Ayrıca bahçe mobilyası grubunda da deneme üretimlerimiz olacak. 2020 yılı itibarıyla da nihai ürün ve hammadde üretimine odaklanacağız” diye konuştu. Öte yandan Avrupa’da doğadan üretilen ürünlere yoğun talep geldiğini Türkiye’de ise bu anlayışın henüz geliştiği tespitini yapan Mustafa Kuyumcu, “Dolayısıyla gerekli kimyasalları Almanya’dan alıp, burada kendi hammaddemizle harmanlayıp, Avrupa’ya ihraç etmeyi hedefliyoruz” ifadesini kullandı. Yapacakları üretimle ithal edilen bir ürüne alternatif sunacaklarına da işaret eden Kuyumcu, şunları kaydetti: “Bir yılın altı ayı çay sezonudur ve sezonda Doğu Karadeniz Bölgesi'nde 40 ila 60 bin ton arası atık çay lifi çıkıyor. Bu üretimle dışarıdan aldığımız hammadde oranını azaltıp, ekonomiye yüksek katma değer sunmayı planlıyoruz.” İş fikrini 2013 yılında oluşturdu Rize çayının lifinden doğal elyaf takviyeli kompozit üretme fikrini 2013 yılında realize etmek için harekete geçtiğini anlatan polimer mühendisi Mustafa Kuyumcu, “O dönemde odun talaşından yapılan termoplastik üretimini atık çay lifleri ile yapılıp, yapılamadığını araştırdık. Ürünü hem sanayi ayağında hem de üniversite ayağında deniyorduk. 2017’de Uludağ Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisinin ULUKOZA proje çağrısı kapsamına dahil olduk. Sonrasında gerekli eğitimleri alarak 2017 TÜBİTAK BİGG programına gönderildik. TÜBİTAK tarafından desteklenecek iş fikri kapsamına aldın. Bu destekle firmamızı Ağustos 2017 yılında kurduk. Şu an ürünümüzü otomotiv, inşaat ve bahçe mobilyalarında kullanılabileceğini gördüğümüz için hammadde formülasyonları üzerinde duruyoruz.”