Ekvator çizgisi üzerindeki Kenya, tropikal iklimi, Hint Okyanusu kıyıları ve safarisi ile dünyada ün yapmış Doğu Afrika ülkesi olsa da yüzyıllar önce İslam’ın bu topraklara gelişiyle bugün bizim için bir gönül coğrafyası durumunda… 50 milyonluk ülkenin yüzde 20’si Müslüman. Müslümanların yüzde 80 oranıyla yaşadığı bölgeler Hint Okyanusu kıyısındaki liman kentleri olan Hola, Lamu, Malindi, Kilifi ve Mombasa gibi şehirler. Ülkede Müslümanlar azınlık durumunda olsa da çok ciddi İslami ve sosyolojik çalışmalar yapıyor, ülkede etkin ve güçlü bir konumda bulunuyor. Medreselerde yetişen talebeler kabile köylere gidiyor. Müslüman köylere İslami eğitim veriyor, tebliğ çalışmaları yapıyor. Köylerdeki Müslümanların ekonomik durumu oldukça kötü olsa da kıyı bölgelerdeki Müslümanların tarih boyunca ekonomik durumu iyi olmuş. Müslümanlar ticaretle uğraşmış, bugün de hala Müslümanları ticaret ile uğraşırken gördük. Özellikle Mombasa’da ticaret çok canlı. Ülkedeki Müslümanları zor durumda bırakan ve turizmine darbe vuran etken ise Eş-şebab terör örgütü! Kenya’nın İslam tarihine baktığımızda ise karşımıza Yemeni Bağlevi Tarikatı çıkıyor. Ülkede Ehl-i Süet Bağlevi Tarikatı’nın etkisi çok büyük. 

İSLAM ÇOK ERKEN GELDİ BU TOPRAKLARA…

Ülkeye ilk gelen Araplar olsa da Portekiz ve İngiltere’nin sömürüsünü yaşayan bir ülke Kenya. Hint Okyanusu’na kıyısı olması nedeniyle ticarete de işgale de açık olan Kenya kıyıları ile Arap yarımadası arasında İslamiyet’ten önce deniz ticareti vardı. Bu ilişkiler nedeniyle İslamiyet çok erken dönemde geldi. Kenyalılar Umman ve Yemenli Müslümanlar aracılığıyla 685 yılında İslam’la tanıştı. Müslümanların yaşadıkları yerler çok eski tarihlerinden bu güne hep kıyı şehirleri oldu. 7. Yüzyılın sonu ile 8. Yüzyılın başında Emevi Hilafetine karşı ayaklanan Umman Araplarının Afrika’nın doğusundaki Zanzibar’a kaçıp yerleşmeleriyle Orta Afrika’ya giriş başladı. Kenya’ya İslam’ın 8. Yüzyılda geldiği belirtiliyor. Kenyalı önde gelen Müslüman tarihçi Ahmet İdha Salim “Yerel şifahi geleneklere göre İslam Doğu Afrika’ya Hz. Ömer zamanında ulaştı” diyor. Arap ve Kenya yerlilerinin karışımı ise ‘Svahili’ kültürünü ortaya çıkarmış. Bu hem bir dil hem de bir kültür.

OSMANLI MÜSLÜMANLARI KORUMAK İÇİN GELDİ

Osmanlı’nın da Kenya’ya ulaştığını öğrendik. Atalarımız yüzyıllar önce 1585’te Kenya’nın liman şehri olan Mombasa’ya gelir. Kaptan Emir Ali Bey buradaki bir bölgeyi Osmanlı’ya bağlar. Osmanlı parası bastırır ve 1589’da Osmanlı Kalesi inşa edilir. Osmanlı’nın geliş niyeti ise Portekizlilerden Müslümanları korumaktır. Daha sonra Portekizliler daha büyük bir katliam yapar ve Mombasa’yı ele geçirir. Bugün Mombasa’da Osmanlı’nın inşa ettiği kalenin kalıntıları bulunuyor.

İDDEF, İSLAMİ EĞİTİM VE İNSANI YARDIM ÇALIŞMALARIYLA KENYA’DA

Şimdi bugünü, tanık olduklarımızı anlatalım. İnsana Değer Veren Dernekler Federasyonu (İDDEF) ile birlikte 33 ülkede gerçekleşen Kurban organizasyonunun Kenya ayağına katıldım. 6 yıldır Kenya’da İslami eğitim ve insanı yardım çalışmalarına imza atan İDDEF, ilk kez Kenya’nın Hint Okyanusu kıyılarında kurban kesti ve yoksul Müslüman halka ulaştırdı. Daha önce başkent Nairobi’ye 1,5 saat uzaklıktaki Masai Mara’da -yerel dilde çok su çıkan yer anlamına gelen- En Bulbul’de faaliyetler gerçekleştiren İDDEF, Kenya’daki çalışma ağını genişletti. 

Ben İDDEF’in genç ve dinamik ekibinden olan Berat Ceylan ile Kenya’nın Hola bölgesinde kurban kesim ve dağıtım faaliyetine katıldım. İDDEF Kalkınma Uzmanı ve Proje Menajeri olan Berat’tan Kenya ve Afrika kıtasına ilişkin çok verimli bilgiler aldım. Kurban Bayramı’nın ilk günü tamamı Müslüman olan 1500 nüfusluk Chanani Köyü’ne motosiklet üzerinde gittik ve kurban kesimleri burada gerçekleşti. Chanani Köyü, ülkenin büyük bir milleti olan Pokomo kabilesine mensup. Yüzbinlerce nüfusa sahip. Medreseden yetişen Said isminde bir hoca oradan oraya koşuşturuyor ve organizasyonun dört dörtlük gerçekleşmesini sağlıyor. Kurban kesimine ara verildiğinde Afrikalıların da en çok sevdiği şey olan köyün meydanındaki yaşlı, kök salmış ağacın altında Said hocayla güzel bir muhabbet yaptık. Köyün Müslüman oluşu ve Pokomo kabilesini anlattı:

YAŞANANLAR TIPKI İSLAM ÖNCESİ CAHİLİYE DÖNEMİ

Chanani Köyü’ne İslam dini 1950’li yıllarda geliyor. Bundan önce Kiju ve Gamgama diye sözde dini sistem var. Bu sistemde ilk adım erkek çocuğunun süet olup 15 yaşına gelmesiyle atılıyor. Meclis gibi bir sistem. Çocukları fazla olan az olandan üstün. Belirli bir rütbeye gelen mecliste söz hakkına sahip oluyor. Kadınlar, çocuğu olmayanlar ve albinolar bu sistemde yer alamıyor. Bu sistem aynı İslam öncesi cahiliye dönemine benziyor. Taptıkları putları da var. Hummalı ve zorlu çalışmalarla İslam bölgeye geliyor. 1950’den önce İngiliz sömürüsü var. İngilizler büyük şehirlerde otorite kurmuş olsa da köylere girememiş. 

Kaynak: HABER7.COM

Editör: TE Bilisim