İSTANBUL, (DHA) - Konuk olduğu bir programda açıklamalarda bulunan Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3 yılda İstanbul’un kaderini değiştirdiğini, Ekrem İmamoğlu yönetiminin ise belediyecilik anlamında hiçbir şey yapmadığını söyledi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Kadir Topbaş döneminde başlayan 7 projesinden sadece bir tanesini bitirmek üzere olduklarını belirten Yazıcı, “Bence Ekrem Bey’in söylediklerini dikkate almayan ya da çok ciddiye almayan bir ekibi var diye düşünüyorum" dedi.
Yazıcı, "Ekrem Bey’i bir belediye başkanı olarak kıskanıyorum. Eksiğini görmemeye çalışan bir seçmen kitlesi olması bütün belediye başkanlarını kıskandırıyordur. Düşünsenize bir kitleniz var ve sizin eksikliğinizi görmüyor” açıklamasında bulundu.
Yazıcı, “Bence Ekrem Bey’in söylediklerini dikkate almayan ya da çok ciddiye almayan bir ekibi var diye düşünüyorum. Ben Recep Tayyip Erdoğan Bey’in, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde gece 3’te ‘Şuraya geliyorum neredesin’ diyerek genel müdürü kaldırdığını duydum. İSKİ Genel Müdürü Veysel Eroğlu Bey’i ‘ben şuraya gidiyorum sen neredesin?’ dediğini duydum. Gece 03.00’te bu fikri takiptir. Gece gidip İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yerlerinde bekçileri uyurken yakalıyorlar. Büyükşehir Belediye Başkanı, bekçileri uyurken yakaladığı yerler var. Çalışmak böyle bir şeydir. Ekrem İmamoğlu’na tavsiyem budur” dedi.
“EKREM İMAMOĞLU’NUN ‘YAPIYOR' GİBİ GÖZÜKMESİ BAŞARILI BİR İŞ”
“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ‘yapıyor' gibi gözükmesi başarılı bir iş” diyen Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Kadir Topbaş döneminden kalan 7 projesi var. 7 projeyi de bitiremedi. Bir tane otopark vardı. Yüzde 15 gibi bir kısmı kalmıştı. Onu da açıyorlarmış diye duydum. AK Parti döneminde başlanan 7 projeden bir tanesini bitirmek üzereler. O da otopark. Biz yapılan her şeyi takdir ediyoruz. Ekrem İmamoğlu’nun vaatlerini artık konuşmuyoruz. Eskileri tamamlayın diyoruz. Allah rızası için iş istiyoruz. Bu lazım. Tuzla sahili cazibe merkezi oldu. Vatandaşlarımız geliyor otopark lazım. Metro ısrarla bana söyleniyordu. Şimdi yapmıyorlar. E-5 yan yollar Gebze’den Kadıköy’e kadar bir tek bizim orada başlanmış bitecek ama bitirmediler. Bizim göl projemiz var o da öyle. Yukarıda ‘Benim Köyüm Çiftliğim’ projesi vardı. Yüzde 90’ı bitmişti hala açılamadı” dedi.
“28 MİLYON TL’LİK DAĞITIM YAPIYORSUNUZ 25 MİLYON TL’LİK MASRAF YAPIYORSUNUZ”
Tuzla Belediye Başkanı Dr. Şadi Yazıcı, “Yaklaşık 130 kişi ve 60 panelvan ile bir buçuk milyon litrelik süt dağıtım operasyonuna baktım. Bir hesapladım, maliyet yaklaşık 28 milyon TL’yi buluyor. Üreticiden daha indirimli alınabilirse daha da düşebilir. Personel, araç gibi giderleri de hesapladım o da yıllık 25 milyon Türk lirası civarında. 28 milyon TL’ye süt dağıtırken 25 Milyon masraf yapıyorsunuz. Dijital kartların geliştiği bir dünyada karta yükleyin istediği markette sütünü alsın. Bir defa iki katı insana süt verebilirsiniz diye basit bir matematik yaptım. Özel sektörde bir insana, 28 milyonluk bir şey dağıtacaksınız, 25 milyon masraf yapıyorum diyorsanız kızarlar adama. Dağıtma yöntemleri var. İlla arabayla birisinin kapısına vurup, insanları rencide ediyorsunuz. Bu da yanlış. Birisinin kapısına vurup süt bıraktığınız zaman mahalledeki çocukların, komşulara süte ihtiyacı olan aile görüntüsü vermek nahoş bir durum. Süt dağıtalım ama yöntemini değiştirelim” dedi.
“TUZLA’DAK KREŞ YERİ BİLE BELİRLEYEMEDİLER”
Kreşlerle ilgili de açıklamalarda bulunan Yazıcı, “Mega projem diye bahsettiği iki projeden birisi süt dağıtmak diğeri kreşti. 150 kreş yapacağım dedi seçimde. Bir yıl geçmiş üzerinden Tuzla’da kreş yeri bile belirleyemiyorlar. Sonra bir baktım, İstanbul’da şu anda 30’a kadar gelmişler. İstanbul’da da 20 kadardı ben konuşma yaptığım zaman. Mega projem dediğiniz şeyin üstüne düşersiniz ve sonuna kadar yaparsınız. Kreşi incelemeye baktım, isminde bile fark farklı isimler var. Bir de ücretli. Biz kreş yapmıştık. Mağdur ailelerde kadının çalışması lazım, çocuğu ne yapacak, o çocuğu alıp bakalım dedik. Ama her çocuğa bakarım diye iddia ettiğiniz zaman bu yanlış bir şey. Dolayısıyla bir ücretsiz olmalı, iki mağdur aileyi seçip almanız lazım. Ben gerçeği ortaya koydum. Biz yaptık. Mağdur ailenin çocuğunu alarak kadının çalışmasına imkan verdik. Bunu da ücretsiz yaptık. Ücretsiz olmalı ve kesinlikle seçilerek yapılmalı dedik. Kıyamet koptu. Tuzla’da bir yer belirlediler olmadı. İkinci de belirlediler yer şahsın çıktı. 100 tane parseliniz var niye özel şahsın yerini belirlediniz. Üçüncü yer okul çıktı. Biz de en sonunda buralara yapabilirsiniz sizin yerleriniz dedik” diye konuştu.
