Haber7 yazarı Taha Dağlı, Körfez'de patlak veren kriz sonrası Türkiye'nin Katar'a asker gönderme kararını ve Türk askerinin orada ne yapacağını yazdı. İşte Taha Dağlı'nın o yazısı; Katar krizinin patlak vermesiyle Türkiye harekete geçti. Abluka altındaki Katar’a gıda takviyesi yapıldı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diplomatik hamleleri geldi asıl somut sonuç çıkaran gelişme ise Katar tezkeresi oldu. Türkiye Katar’a asker gönderiyor ve Ekim 2018’den itibaren Katar’da askeri üsse sahip olacak ve bölgede yaklaşık 3 bin Türk askeri bulunacak.Bu adımın Körfezdeki krizin hemen sonrasında atılması Türkiye’nin bölgede oynanan oyunda bir sonraki hamleyi hesap ettiğinin göstergesi. Zira kriz Suudi Arabistan-İran-Katar arasında. Bunun bir de ABD ucu var. Krizin merkezinde şu an için abluka bulunuyor ama Suudi Arabistan olası bir askeri müdahaleyi de masadaki seçeneklerden biri olarak hazırda bekletiyor. Suudilerin bundan sonra atacakları her adım İran’da karşılık bulacaktır. İki ülkenin mücadelesi Katar üzerinden şekillenebilir. Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil El Cubeyr, Katar’a yönelik askeri müdahale sorusuna “umarım gerek kalmaz” yanıtını vermişti, böyle dediğine göre demek ki Katar’ı işgal etmek gibi bir planı da düşünmüşler. Bu tarz bir hamle bölgedeki taşları yerinden oynatır, zaten zemin çok hassas ve kaygan. Askeri bir operasyon, müdahale, işgal gibi eylemler İran için tehdit unsuru kabul edilecektir ve Tahran’ı anında harekete geçirecektir. Suudilerin hamlesi sonrası İran’dan ne gibi bir adım bekleyeceğiz? Suudi Arabistan’da, Kuveyt’te, Bahreyn’de, Umman’da ciddi bir Şii nüfus var. Bahreyn’de 2011’den bu yana sık sık ayaklanmalar olur, çatışmalar yaşanır. 2016’nın ilk günlerinde Suudi Arabistan’ın Nimr adlı Şii din adamını idam etmesinin ardından İran’ın Riyad’a karşı ayaklandırdığı ilk grup Bahreyn’deki Şiiler olmuştu. Bugün Bahreyn, Katar karşıtı ittifakın içerisinde yer alıyor. Mesela Kuveyt bu konuda daha temkinli, arabulucu pozisyona soyunup, krizde başaktör olarak görünmek istemiyorlar zira Kuveyt, ülkesindeki Şiilerin sokağa dökülmesinden endişeli. Yemen’de Husilerin başkent Sana’yı işgal etmeleri İran’ın sayesindeydi. İran benzer işgal planlarını, sokağa döktüreceği Şii kalabalıklar vasıtasıyla Bahreyn’de, Kuveyt’te ve hatta Suudi Arabistan’da da hayata geçirebilir. İşte bu Körfez krizinin neden olabileceği bir felaket senaryosudur. Önlem alınmazsa bölge büyük bir mezhep çatışması ve kaosun içerisine sürüklenebilir. Türkiye bu tarz planların kafalarda yer ettiğinin farkında. Birileri durduk yere Katar’a bunları yapıyorsa yarın bütün bölgeyi ateşe atabilir. Onlar o ateşi yakmadan birilerinin de çıkıp inisiyatif alıp, pozisyon belirlemesinde fayda var. Türkiye, Katar’a asker gönderme kararıyla bu adımı atmıştır. Çünkü Türk askerinin Katar’da olması bazı işgal planlarının önüne geçebilir. Katar’daki Türk askeri üssü hem Suudi Arabistan hem de İran’ın bölgeyi felakete sürükleyecek adımlarının önünde caydırıcı bir güç olarak duracaktır. Türkiye’nin asker çıkararak denklem bozduğunu daha önce Musul’da gördük. Başika üssündeki Türk askeri varlığı bugün hala devam eden Musul operasyonundaki Haşdi Şabi ve PKK’nın hoyratça yapılanmasının önüne geçmişti. Katar’a asker göndermek dengeleyici bir hamledir. Bunu Suudi Arabistan’a karşı atılmış bir adım olarak asla düşünemeyiz, hamle ne Suudilere ne de başkasına karşıdır, istikrarın muhafazası adına yapılmıştır. Kaynak: HABER7.COM