Üretiminin yüzde 75’ini Avrupa’ya ihraç eden firmanın Genel Müdürü Sevda Kayhan Yılmaz, firmanın 1950 yılında babası Mehmet Kayhan tarafından küçük bir atölyede kurulduğunu ve model yaparak sanayicilik hayatına başladığını anlattı. 1951 yılında ilk atölye tipi presin üretildiğini dile getiren Yılmaz, zaman içinde bu atölyede özel makine tamiratlarının yapıldığı vurguladı. Yılmaz, 1960’larda mekân değiştirilerek kamyonların motorunun önden arkaya alındığı bir işletmeye dönüştüğünü ve burada bazı tarım makinelerinin de tasarlanarak imal edildiğini söyledi. 1970’li yıllarda hidrolik alanında 20 yıllık tecrübeye sahip bir firma olarak bilindiklerini belirten Yılmaz, hidrolik pres, hidrolik pompa, çelik konstrüksiyon, maden direkleri, kaynaklı roller gibi ürünlerin üretildiğini dile getirdi. Kayahan’ın Türkiye’nin ilk seri atölye tipi pres üreticisi olduğuna dikkat çeken Sevda Kayhan Yılmaz, fabrikada 2000 yılına kadar 10 bin adeti aşan miktarda özel amaçlı ya da atölye tipi hidrolik pres üretildiğini belirtti. Fabrikada bugüne kadar 70’in üzerinde farklı özel amaçlı presin tasarlandığı ve üretildiğine değinen Yılmaz, grupla ilgili bilgiyi “KAYAHAN Hidrolik Makine Endüstri ve Ticaret A.Ş., KONSANTAŞ Konya Döküm Makine Sanayi ve Ticaret A.Ş. ve KAYAHAN İç ve Dış Ticaret AŞ’den oluşan KAYAHAN Grup, Türkiye’deki en büyük kapasiteye sahip hidrolik silindir üreticisidir. Halen 24 bin metrekaresi kapalı olmak üzere 27 bin metrekarelik bir alanda faaliyetini sürdürüyor. Üretilen hidrolik silindirlerin yüzde 75’ini de Avrupa’ya ihraç ediyoruz.” sözleriyle anlatıyor. Ekvador’a ihracat Kayahan Grupla ilgili bilgi verdikten sonra üretim ihracat bilgilerini aktaran Sevda Kayhan Yılmaz, ilk defa Ekvador’a ihracat yaptıklarını dile getirerek şunları söyledi: “Ekvador’a yaptığımız ihracat Türk, Alman ve Rus ortak çalışması idi. Açık boyu, 16, 14 ve 9 metreye ulaşan endüstriyel hidrolik silindir adı verilen bir üründü. Bu ürünler, baraj kapaklarının açılıp kapanmasında, demir çelik endüstrisinde, baskül köprülerin kaldırma mekanizmalarında, büyük presler ve vinçlerde, yani ağır sanayide kullanılır. Bunun gibi büyük boy silindirler üretiyoruz. Bugüne kadar ürettiğimiz en büyük silindir bir barajda kullanılacak açık boyu 29 metreye ulaşan 14 metrelik bir silindirdi. Biz Almanya’ya sattık, onlar re-export etti. Bugüne kadar yaptığımız en ağır 42 ton ağırlıktaydı. Boyutları 1600/960x2500 yani çapı 1.6 metre, hareket mesafesi 2.5 m ve açık boyu da yaklaşık 5.5 metre olan bir üründü. Almanya’ya sattık, onlar da Rusya’ya ihraç etti.” 2017 yılı bitmeden şu an kullanılan fabrikadan 3 kat büyük bir alana taşınacaklarını ve daha modern ve hızlı bir iş akışı tasarladıklarını belirten Yılmaz, şu anda Türkiye’deki tek paslanmaya karşı özel bir kaplama yapılan NİCR Tesisinin kendi bünyelerinde olduğunu dile getirdi. Yılmaz, “Daha çok kıyı uygulamalarında ihtiyaç duyulan bir uygulamadır bu. Kullanılan rotlar paslanmaya karşı önce nikel, sonra kromla kaplanır. Kapasitemiz 15 metrelik tek parçayı krom kaplayabilecek düzeyde…” dedi. Endüstriyel hidrolik silindir ihracatında 25 yıldır Türkiye ihracat lideri olan Kayahan Grup bünyesinde 230 kişinin çalıştığını söyleyen Sevda Kayhan Yılmaz, ürünlerinin Avrupa’da takdir gördüğünü hatırlattı. Makine sektörünün mesleki kuruluşlarında yönetici olarak da görev alan Sevda Kayhan Yılmaz sektöre ilişkin olarak şunları söyledi: “Avrupa’nın 6. makine üreticisiyiz” “Biz firma olarak ürettiğimiz silindirleri senelerdir yüzde 75’i AB’ye olmak üzere ihraç ediyoruz. Ama hala bu ürünleri yurtdışından satın alanlar var. İçim acıyor. Çünkü kimi zaman bizim gönderdiğimiz silindirin yeniden ülkemize satıldığına şahit oluyoruz. Türkiye’nin makinecileri dünyanın dört bir yanına ürün satıyor. 180 bin kişiyi istihdam ediyor ve 2016 rakamlarıyla 13.5 milyar dolar ihracat yapıyor. Üretim büyüklüğü 23 milyar dolar civarında. Büyüklük olarak Avrupa altıncısıyız. Sadece birkaç adım atılarak bunu artırabiliriz. Türkiye’nin kalkınması imalat ile mümkün. Üretmeden tüketmeyle hiçbir yere varamayız. Kuvvetli bir imalat tabanı olan ülkeler büyüyorlar. Gelişmiş ülkelere bakarsanız (Almanya) makine konusunda, üretim imalat konusunda çok güçlüler. Dışa bağımlılığı azaltacak konulara özel teşvikler verilmeli. Mesela şu anki sistemde ikinci bir makine getirirseniz teşvik var ama yerli makineye teşvik yok. Neden yerli makine teşvik kapsamına alınmasın? Yerli makinelere de teşvik kapsamında özel destekler sağlanması talebi var.”Kaynak: DHA