İşadamı Musa Mızrak'ın 19 yaşındaki oğlu Kenan Mızrak, 14 Haziran 2001 tarihinde kendi inşaatlarında çalışan Yılmaz Demir tarafından fuhuş yapan kadınlarla buluşturulacağı söylenerek bir eve götürüldü. Götürüldüğü evde kalaşnikof silahla rehin alınan Mızrak'ın babasından, PKK terör örgütü adına 150 bin lira fidye istendi. Elleri ve ayakları bağlanan Mızrak'ın altın künye ve cep telefonu gasp edilirken, olayın polise bildirilmesi üzerine soruşturma başlatıldı. Yılmaz Demir'in bir gün sonra yakalanması üzerine paniğe kapılan diğer şüpheliler Kenan Mızrak'ı serbest bıraktı. Yılmaz Demir'in ifadesi üzerine 5 kişi daha gözaltına alınırken, olayda kullanılan kalaşnikof da yer gösterme sonucu ele geçirildi. Olayla ilgili tutuklanan 3'ü kadın 6 kişi hakkında 2001 yılında Diyarbakır 4 nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde dava açıldı. DGM'lerin kapatılması üzerine Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılama sonunda, 2005 yılında 6 sanığa çeşitli sürelerde hapis cezası verildi. TÜM YAŞAR YILDIRIM'LAR İNCELENDİ Soruşturma sırasında yakalanan şüpheliler 'Sidar' kod adlı Yaşar Yıldırım isimli bir kişinin de eyleme katıldığını söyleyince, güvenlik güçleri bu kişinin yakalanması için çalışma başlattı. Tüm ifadelerde ismi geçen şüphelinin yakalanamaması üzerine, 2006'da 'Mahmut ve Fatma oğlu, 1980 doğumlu, Diyarbakır'ın Ergani İlçesi nüfusuna kayıtlı' Yaşar Yıldırım hakkında, zaman aşımı süresiz daimi arama kararı çıkarıldı. Türkiye'nin her yerinde aranırken 2007'de pasaport başvurusu yapan Yaşar Yıldırım yakalanarak, gözaltına alındı. Kimlikbilgilerini inceleyen polis, ifadelerde geçen Yaşar Yıldırım'ın, Hani ilçesi Belen Köyü nüfusuna kayıtlı ve 1981 doğumlu olduğunu belirledi. Yapılan araştırma sonucunda Hani nüfusuna kayıtlı Yaşar Yıldırım hakkında çıkarılması gereken arama kararının, Ergani nüfusuna kayıtlı Yaşar Yıldırım hakkında düzenlendiği tespit edildi. İfadesi alınan Yaşar Yıldırım, kaçırma olayı ile ilgili daha önce karakola çağrılıp, mağdurla yüzleştirildiğini, mağdurun kendisini teşhis edememesi üzerine serbest kaldığını, bahsedilen Yaşar Yıldırım'ın kendisi olmadığını ileri sürdü. Gözaltına alınan Yaşar Yıldırım'ın diğer sanıklar ve mağdur tarafından teşhis edilebilmesi için fotoğrafları çekilirken, kimlik bilgilerinin uyuşmaması üzerine serbest bırakıldı. Bunun üzerine Ergani ilçesi nüfusuna kayıtlı olan Yaşar Yıldırım isimli tüm vatandaşların kayıtları incelemeye alındı. İncelemede Ergani İlçesi'nde Yaşar Yıldırım isminde 7 kişi olduğu, bu kişilerin yaş ve ae- baba adlarının ifadelerde geçen Yaşar Yıldırım ile uyumlu olmadığı tespit edildi. Ergani'de yaşayan Yaşar Yıldırım adlı 7 kişinin, aranan Yaşar Yıldırım olmadığı saptanınca bu kez Diyarbakır genelinde 20'den fazla aynı isimde kişinin kayıtları incelendi. DİĞER SANIKLAR TEŞHİS ETTİ Fidye olayına karışan Yaşar Yıldırım'ın peşini bırakmayan adli merciler, ifadelerde ismi geçen kişinin, gözaltına alınıp bırakılan kişi olup olmadığına ilişkin soruşturmayı devam ettirdi. Bu kapsamda fidye olayı nedeniyle ceza alan sanıklara, gözaltına alınıp bırakılan Hani nüfusuna kayıtlı Yaşar Yıldırım'ın fotoğrafı yeniden gösterildi. Sanıkların çelişkili teşhisleri üzerine Yıldırım'ın fotoğrafı tüm tanıklara tekrar gösterildi. Bazı tanıklar fotoğrafı gösterilen kişinin, olaya karışan kişi olmadığını belirtirken, sanıklar Yılmaz Demir ve Mehmet Tezgel şüpheliyi kesin olarak teşhis etti. Fotoğraf teşhisi ve ifadeleri karşılaştıran adli merciler, fidye olayına karışan kişinin gözaltına alınıp, bırakılan Yaşar Yıldırım olduğunu belirledi.Yeniden ifadesi alınan sanık Mehmet Tezgel, Yaşar Yıldırım'ın 2001 yılındaki kaçırma olayında kardeşi Mehmet Yıldırım'ın nüfus cüzdanı ile yakalandığını ve serbest bırakıldığını söyledi. 14 YIL SONRA DAVA, 16 YIL SONRA MÜEBBET 2001 yılından beri aranan şüphelinin teşhis edilmesi üzerine 2015 yılında Yaşar Yıldırım hakkında, 'Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma' suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle dava açıldı. İddianamede PKK terör örgütü içerisinde eylem ve faaliyetlerde bulunan Yaşar Yıldırım'ın işadamının oğlunu kaçırma eylemini planladığı belirtildi. İddianamenin kabulünün ardından sanık Yaşar Yıldırım'ın tutuksuz yargılanması 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Yargılama sırasında esas hakkında görüşünü açıklayan savcı, Yaşar Yıldırım'ın mağdur tarafından teşhis edilemediğini belirterek beraatını talep etti. Mahkeme, Yaşar Yıldırım'ı 'Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak' suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırarak, tutuklanması için yakalama emri çıkarılmasına karar verdi. AVUKATI TEMYİZ ETTİ Yaşar Yıldırım'ın avukat Velat Alan, müvekkiline sadece isim benzerliğinden dolayı ağır bir ceza verildiğini belirterek, kararı temyiz etti. Müvekkilim isim benzerliğinden alınıp daha sonra teşhis yaptırıldığını belirten Velat Alan, "Aranan Yaşar Yıldırım, ceza verilen kişi değil. Olayda yer alan hiç kimse teşhis edemiyor. Bir tanık teşhis edebildi. İlk dönemlerde bu kişi de teşhis edemedi. 2008 yılında ve mahkemede teşhis etti. Zaten inşaatlarda çalışan biriydi. Müvekkilimin masum olduğuna inanıyorum. 20 tane Yaşar Yıldırım incelendi. Savcı da kararı temyiz etti, biz de temyiz ettik. Mahkemenin yanlış karar verdiğini düşünüyoruz. Buna rağmen bu kadar ağır bir ceza verilmesi hatalı ve yanlıştır" dedi. Kaynak: HABER7.COM