<p style="max-width: 100%;"><span style="max-width: 100%; background-color: rgba(255, 255, 255, 0);">Deprem profesörleri ardı ardına yaptıkları açıklamalar ile gelecekte Marmara'da olması beklenen büyük depreme dikkat çekip, yetkilileri bu konuda göreve çağırırken, bu sabah Rize'de meydana gelen 3.9 şiddetindeki deprem çok korkuttu.</span></p> <p style="max-width: 100%;"><span style="max-width: 100%; background-color: rgba(255, 255, 255, 0);">Çünkü Doğu Karadeniz bölgesinde bu şiddetle bugüne kadar deprem meydana geldiği bilinmiyor. Türkiye ve Dünya deprem haritasında söz konusu bölge ile ilgili yapılmış her hangi bir araştırma olmadığı için hiçbir bilgi ve veri yer almıyor.</span></p> <p style="max-width: 100%;"><span style="max-width: 100%; background-color: rgba(255, 255, 255, 0);"><strong style="max-width: 100%;">2013 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Bektaş şu açıklamalarda bulunmuştu;</strong></span></p> <p style="max-width: 100%;"><span style="max-width: 100%; background-color: rgba(255, 255, 255, 0);">Karadeniz'de Kuzey Anadolu Fay Hattı dışında deniz içinde bir başka fay hattı bulunduğunu savunarak, “Son 50 yıllık deprem kayıtlarına bakılırsa Karadeniz'de sahile paralel uzanan sismik hat görülür” dedi.</span></p> <p style="max-width: 100%;"><span style="max-width: 100%; background-color: rgba(255, 255, 255, 0);">Bektaş, Kuzey Anodulu Fayı'na işaret ederek, “Karadeniz Bölgesi'nin güneyinden geçen Kuzey Anadolu Fayı var ve bugüne kadar bölgenin bu fayın etkisi altında olduğu sanılıyordu. Oysa Karadeniz fayı hemen sahile paralel uzanmakta ve batıda Bulgaristan sınırlarına girmektedir. Bu fay, öteden beri iddia ettiğimiz gibi 7 veya 7,5 büyüklüğünde deprem üretebilir” dedi.</span></p> <p style="max-width: 100%;"><span style="max-width: 100%; background-color: rgba(255, 255, 255, 0);">Batı Karadeniz'de 1968'de Bartın yöresinde 6,8 büyüklüğünde, 19 Mart 2013'teİstanbul Boğazı açıklarında 4,5 büyüklüğünde depremler olduğunu anımsatan Bektaş, şöyle devam etti:</span></p> <p style="max-width: 100%;"><span style="max-width: 100%; background-color: rgba(255, 255, 255, 0);">“Uluslararası kabule göre bir bölgede 10 bin yıldan beri deprem oluyorsa o bölgede aktif fay var demektir. Bu nedenle İstanbul Boğazı açıklarındaki deprem de aktif bir fay tarafından üretilmiştir. Bu bölgenin 50 yıllık depremselliğine baktığımızda burada doğu-batı ve kuzeydoğu doğrultulu 2 fay sistemi görülüyor. 'Burada 4,5 büyüklüğündeki depremden daha büyük bir deprem olmaz' görüşü yanlıştır, çünkü bunun bir garantisi yok.”</span></p> <p style="max-width: 100%;"><span style="max-width: 100%; background-color: rgba(255, 255, 255, 0);">Bektaş, söz konusu bölgenin deprem bölgesi olduğunu savunarak, şunları belirtti:</span></p> <p style="max-width: 100%;"><span style="max-width: 100%; background-color: rgba(255, 255, 255, 0);">“Bulgaristan'ın Karadeniz sahillerine baktığımızda 2 fay sistemi üzerinde 7'nin üzerinde tarihsel depremler var. Bartın depremi nasıl öngörülmemişse Karadeniz'deki diğer depremler de öngörülmemiştir ve bütünüyle Karadeniz bir deprem kaynağı niteliğindedir. Türkiye diri fay haritasına göre geçen yıl Karadeniz'de Gürcistan açıklarında meydana gelen 5,5 büyüklüğündeki, Bartın'daki 6,8 büyüklüğündeki depremin ve İstanbul açıklarındaki 4,5 büyüklüğündeki son depremin fayı yoktur. Yani Karadeniz'de deprem var fay yok, böyle şey olmaz.”</span></p> <p style="max-width: 100%;"><span style="max-width: 100%; background-color: rgba(255, 255, 255, 0);"><strong style="max-width: 100%;">“Karadeniz'deki aktif faylar tespit edilmiştir”</strong></span></p> <p style="max-width: 100%;"><span style="max-width: 100%; background-color: rgba(255, 255, 255, 0);">Karadeniz'deki son 50 yıllık sismik hatlar ve deprem kayıtlarının belli olduğunu, jeofizik çalışmaların da yapıldığını anlatan Bektaş, “Karadeniz'deki aktif faylar tespit edilmiştir. Bu faylar Türkiye diri fay haritasına işlenmelidir” dedi.</span></p> <p style="max-width: 100%;"><strong style="max-width: 100%; background-color: rgba(255, 255, 255, 0);">Karadeniz'deki fayların Türkiye diri fay haritasında gösterilmesi ve yeni deprem tehlikesi haritaları yapılması gerektiğini vurgulayan Bektaş, şunları kaydetti:</strong></p> <p style="max-width: 100%;"><span style="max-width: 100%; background-color: rgba(255, 255, 255, 0);">“Yani hem Kuzey Anadolu Fayı'nı hem de Karadeniz'den geçen faylar dikkate alınarak yeni bir deprem tehlikesi haritası yapılmalıdır. Karadeniz'de Kuzey Anadolu Fay Hattı dışında deniz içerisinde başka bir fay hattı var. Son 50 yıllık deprem kayıtlarına bakılırsa Karadeniz'de sahile paralel uzanan sismik hat görülür. Karadeniz bütünüyle nüfusu fazla olan bir yerleşim alanıdır. Bölgenin güvenliğinin sağlanması açısından Karadeniz'in depremselliğini dikkate almayan haritalar Karadeniz'in gerçek deprem potansiyelini yansıtmaz.”</span></p> <p style="max-width: 100%;"><span style="max-width: 100%; background-color: rgba(255, 255, 255, 0);">Prof. Dr. Bektaş, bu sismik hatların bölgedeki deprem üreten faylara karşılık geldiğini belirterek, “Bu faylar karalarda olduğu gibi denizlerde de kayıtlara işlenmeli. Karadeniz'deki faylarda muhakkak Türkiye diri fay haritasına işlenmelidir” diye konuştu.</span></p>