Elvan'ın konuşmasından satırbaşları; KATAR KRİZİ Katar krizinin ekonomimize olan etkisi çok olmadı. Bize olumsuz etkileyecek herhangi bir unsur söz konusu değil. Türkiye olarak böyle bir sorunun yaşanmasını tabi ki istemezdik. Biz ekonomik ve siyasi istikrar için diyalog ile çözülmesini istiyoruz. Bunun uzun süre devam edeceğini düşünmüyorum. VATANDAŞA DOKUNACAK 2017'den itibaren ekonomide önemli bir canlanma görünüyor. Bu inanılmaz bir fırsat. Vatandaşa dokunan, gündelik hayatını kolaylaştıran, yapısal sorunları ortadan kaldıran düzenlemeler yapılacak. Örneğin, Türkiye'deki büyük ve küçük ölçekli işletmeler arasında inanılmaz bir verimlilik farkı var. Küçük işletmelerdeki verimliliği artıracak bir takım tedbirler almamız gerekiyor. Açık iş pozisyonlarımız var. Ama istenilen vasıflarda eleman bulunamıyor. Açık iş pozisyonu yüzde 7'ye ulaştı. Hep işsizlik artıyor hem açık iş pozisyonu artıyor. Bunun ters orantılı olması gerekiyor. İş adamının talep ettiği insan altyapısı ile piyasadaki insan altyapısı eşleşmiyor. Bunların üzerine kararlılıkla gideceğiz. BÜYÜME RAKAMLARI 2016'nın üçüncü çeyreğinde küçük bir daralma yaşanmıştı. 2017'nin ilk çeyreğinde büyüme canlandı. Son dönemde daha da arttı. Öncü göstergelere baktığımızda inşallah ilk çeyrekte yüzde 4'ün üzerinde bir büyüme bekliyoruz. Şuandaki gelişmeleri dikkate aldığımızda 2017'de yüzde 4,4'ün üzerinde bir performansı yakalayacağımızı düşünüyorum. Uluslararası kuruluşlar Türkiye'nin büyüme oranlarını 2,5, 3 olarak açıklıyorlar. Bunlar güncel değerlendirmeler değil tabi ki. Biz anlık olarak değerlendiriyoruz. Yüzde 5'e yakın bir büyüme bekliyoruz. Bunda özellikle 3. çeyrekteki büyümenin etkisi olacak. EKONOMİDE İYİLEŞME TRENDİ BAŞLADI Türkiye'deki yatırımların yılın ikinci yarısından itibaren artmasını bekliyoruz. 2016 yılında tarımda yüzde 4 civarında bir küçülme yaşandı. Bu yıl özellikle yağışların artmasıyla tarımsal üretimde yüzde 4'ün üzerinde bir artış bekliyoruz. Büyüme rakamlarına olumlu etkisi olacak. Sanayi sektöründeki canlanma yılın ikinci yarısında da devam edecek. Hizmet sektöründe turizm ön plana çıkıyor. Turist sayısında önemli artış var ama elde edilen gelir istenilen ölçüde artmıyor. Özellikle Avrupa'dan gelen turist sayısındaki azalma bu gelirin artmasını engelliyor. ENFLASYON VE İŞSİZLİK RAKAMLARI Biz işsizlik oranın önümüzdeki aylarda aşağı çekilmesini bekliyoruz. Yüzde onun çok az üzerinde gerçekleşeceğini düşünüyoruz. İşsizlikteki artışın sebebine gelirsek iş gücüne katılım oranındaki artış işsizlik rakamlarını yükseltiyor. Eğer Türkiye'de iş gücüne katılım bu eğilimde devam ederse Türkiye'nin yüzde 6.5 oranında bir büyüme yakalaması gerekiyor. Burada istihdamın artırılmasını yönelik yeni tedbirler alıyoruz. İstihdam seferberliğinin ilk aylarda faydası oldu ama bunun sürdürülebilir olması gerekiyor. Hizmetler sektöründe istihdam artışı oldu ama sanayide bir artış olmadı. Önümüzdeki aylarda sanayide de bir artış bekliyoruz. Arz ile talep arasındaki uyumu sağlamalıyız. İş dünyasının talep ettiği vasıftaki personelin yetiştirilmesi gerekiyor. Küçük ölçekli işletmeler istenilen vasıfta personel istihdam edemediği için verimlilikleri de düşük oluyor. 2017 yılında enflasyon bir artış trendine girdi. Özellikle döviz kurundaki artışla birlikte enflasyonda artış eğilimi gösterdi. Mayıs ayında enflasyon 11,7 olarak gerçekleşti. Bunun 2,7'si kur farkından kaynaklı. Bu yıl sonu itibariyle yüzde 9,5 enflasyon oranı bekliyoruz. Bunun 3 puanı kurdan gelecek. DOLARDAKİ DÜŞÜŞ DEVAM EDECEK Önümüzdeki günlerde döviz kurunun daha da aşağı düşeceğini düşünüyorum. CDS'ler son 3,5 yılın en düşüğüne ulaştı. Bu endekslerin düşmesiyle birlikte risklerimiz azalıyor. Bu döviz kurunu da etkiliyor. Bu nedenle kur daha da aşağılara gelecektir. Döviz mevduat hesaplarındaki artış devam ediyor. Bugün bu hesaplardaki mevla 199 milyar dolara ulaştı. Kurun 3,50'nin altına inmesiyle bu oranın aşağı çekileceğini düşünüyorum. Kaynak: HABER7.COM