Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Fransa'da aşırı sağın yükselişi ve Rusya'nın Avrupa ülkelerinde kamuoyunu etkilemeye yönelik faaliyetleri hakkında uyarıda bulundu. 6 GAZETEYE AÇIKLAMA Hollande, Versay Sarayı'nda Almanya, İtalya ve İspanya başbakanlarının katılacağı ve Avrupa Birliği'nin (AB) geleceğinin görüşüleceği gayrı resmi zirve öncesi Avrupa'da yayımlanan 6 gazeteye açıklamalarda bulundu. Fransız Le Monde, Alman Süddeutsche Zeitung, İtalyan La Stampa, İngiliz The Guardian, İspanyol La Vanguardia ve Polonya'da yayın yapan Gazeta Wyborcza'da yayınlanan röportajda Hollande, AB'nin kıtanın birliği ve güvenliği için tek çıkar yol olduğunu belirterek, "Bugün Avrupa savunma konusunda hem kendini koruma hem de tehditlere karşı durma anlamında dünya genelinde harekete geçerek yeniden atılım yapabilir." ifadelerini kullandı. Birliğin 1950'de imzaladığı Roma Sözleşmesi'nde savunma konusunun göz ardı edildiğini kaydeden Hollande, "Avrupa bu konudan başlayabilir, 1950'lerde bu konuyu engelleyen ülke Fransa'ydı." görüşünü bildirdi. 30 YILDAN BERİ HİÇ BU KADAR GÜÇLÜ OLMAMIŞTI Fransa'da aşırı sağın yükselişiyle ilgili bir soruya Hollande, Fransa'da aşırı sağ tehdidinin gittikçe arttığını ifade ederek, "30 yıldan beri aşırı sağ hiç bu kadar güçlü olmamıştı." uyarısında bulundu. Fransa'nın aşırı sağa boyun eğmeyeceğini vurgulayan Hollande, Fransa'da 23 Nisan ve 7 Mayıs tarihlerinde yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sadece Fransa'nın değil, Avrupa'nın geleceğini de belirleyeceğini savundu. Avrupa'nın savunmasında yeni bir atılım ve güç birliğine ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Hollande, İngiltere'nin de AB'den çıkması durumunda bile bu projeye destek olması gerektiğini söyledi. Hollande, Polonya ve Macaristan yönetimlerinin Brüksel'in kararlarına ve baskılarına karşı itirazları konusunda, "Avrupa Komisyonu AB kurallarının uygulanması konusunda gözlemde bulunuyor ve ekonomik yaptırımlar da dahil kararlar alıyor. Fakat yönetimdeki hükümetin tavrından dolayı daha sonra birliğe tekrar katmak için bir ülkenin AB üyeliğini donduramayız." ifadelerini kullandı. "AB'NİN EN BÜYÜK SORUNU GEÇ KARAR VERMESİ" AB'nin sorununun dünyadaki gelişmelere dair aldığı kararların doğruluğu veya yanlışlığı olmadığını belirten Hollande, "AB'nin en büyük sorunu geç karar vermesidir. AB doğru kararlar alıyor fakat her zaman geç kalıyor. AB'nin karar verme metotları hızla dönen bir dünyaya uyum sağlayamıyor. Popülistler ise tweet hızıyla tepki gösteriyorlar." değerlendirmesinde bulundu. Hollande, Rusya ile ilgili de Rus yönetiminin bazı bölgelerde Sovyet dönemi ağırlığını yeniden sağlama peşinde olduğunu öne sürerek, "Tam olarak Ukrayna'da bunu gerçekleştirmeye çalıştı." dedi. Rusya'nın küresel krizlerin çözümü için çabalara katıldığını ve bunun bir güç gösterisi ifadesi olduğunu savunan Hollande, "Aynı zamanda Rusya, kamuoyunu etkilemek için her türlü yöntemi kullanıyor. Sovyet döneminin ideolojisiyle aynı olmayabilir ama uygulanan yöntemler aynı." şeklinde konuştu. Hollande, aşırı sağ parti ve grupların Rusya tarafından desteklendiği iddiaları hakkında, "Neden tüm aşırı sağ gruplar az ya da çok Rusya ile ilişkili?" sorusunu yöneltti. Kaynak: HABER7.COM