<div class="text_content" id="news_content" itemprop="articleBody"> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Saadet Partisi Rize Eski İl Başkanı ve Saadet Partisi (SP) Genel İdare Kurulu Üyesi Hasan Uzun, geçtiğimiz günlerde resmi internet sayfasından 2017 Faaliyet Raporunu açıklayan ve 2017 yılında 267 Milyon 742 Bin TL zarar ettiği beyanında bulunan Çaykur’un bu zararının gerçeği yansıtmadığı ve zararın 567 Milyon TL. olduğunu ifade ederek, açıklanan zarar rakamının Hazine Müsteşarlığı tarafından zararın azaltılması için ödenen 300 Milyon Lira’dan sonra düşen rakamlar olduğunu söyledi.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Uzun, yaptığı açıklamada, Çaykur’un yıllardır iyi yönetilemediğini ve anlaşılmaz bir biçimde zarara uğratıldığını kaydederek, kapasitesini 6 bin tondan 9 bin tona çıkaran kurumun buna karşı çay alımlarının ve çay satışlarının azaldığını belirterek, bunun neticesinde zarara uğratıldığını ifade etti.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Çaykur’un günlük 6 bin ton yaş çay işleme kapasitesine sahip olduğu Merhum Başbakan Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın başbakanlığı ve Refah Partisi döneminde Çaykur’un 1996 yılında üreticiden 835 bin, 1197’de ise 840 bin ton yaş çay aldığını kaydeden SP GİK Üyesi Hasan Uzun, “2017 yılında kapasitesini 1996-97’ye göre yüzde 50 artırarak günlük 9 bin tona çıkaran Çaykur, geçen yıl 20 yıl öncesinden daha fazla çay alması gerektiği yerde yüzde 38 gibi afaki bir oranda düşüş yaşayarak son 16 yılın rakamlarının altına düştü ve 525 bin ton yaş çay alabildi. Kapasite artırımıyla doğru orantılı olarak üreticiden aldığı çayda da artış olması gerekirdi. Siz bir taraftan kapasite artırırken diğer taraftan yaş çay alımını azaltıyorsanız burada bir tezatlık var. Şayet bir tezatlık yok diyorlarsa o zaman bilinçli olarak Çaykur’u küçültme politikası uygulanıyor. Bölgenin can damarı olan Çaykur’un bu şekilde bir oyuna alet edilerek tarihinde görülmemiş rekor düzeyde zarar açıklamasının hiçbir şekilde izahı yoktur, olamaz da.” Dedi.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Organik çay tarımına da değinen Uzun, organik çay tarımına geçilmesi halinde 100 bin ton çay ithalinin söz konusu olacağını kaydederek, bunun da Türk çayının sonunu getireceğini ifade ederek, “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, organik tarıma geçişin 3 yıl sonraya ertelendiğini açıkladı. Geçtiğimiz yıl anayasa referandumu dolayısıyla organik tarıma geçişi bu yıla ertelemiştiler. Şimdi de önümüzdeki yıl yapılacak seçimler nedeniyle organik tarıma geçişi 3 yıl ötelediler ve 2019 yılında yapılacak seçimler sonrasında organik tarıma geçmeyi planlıyorlar. Oysaki Çaykur’un denediği organik çay arazilerinde üretimde yüzde 40’a yakın bir azalma mevcut. Tüm çay arazilerinin organik tarıma geçirilmesi demek üretilen çayın yüzde 40 oranında azalması ve Türkiye’nin 100 bin ton çay ithal etmesi demektir. Bir çok tarım ürününde dışa bağımlı hale getirilen ülkemizde ne yazık ki çay da bu şekilde dışa bağımlı hale getirilmek isteniyor. Çay üreticisinin bu oyunu bozacağını ümit ediyoruz.” Diye konuştu.</span></p> <p style="text-align: justify;"><span style="font-size:16px;">Çay üreticisinin yıllardır yüzünün gülmediğini ifade eden Uzun, Merhum Başbakan Necmettin Erbakan’ın yaş çaya tüm zamanların en iyi zammını yüzde 118’le verdiğini kaydederek, bunun dışında yaş çay üreticisinin yüzünün bir türlü gülmediğini söyledi.</span></p> </div>