İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, bir gizli tanığın FETÖ mensubu olabileceğini iddia ettiği Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Personel Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı hakkında takipsizlik kararı vererek, "Yaycı'nın, kripto mahrem hizmetler sınıfına mensup FETÖ üyelerinin tespitine yönelik özel şablon ve 64 temel kriter ile 209 alt kriter üzerinden oluşturulan özel sistem sayesinde kripto Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personelinin tespitine ilişkin çalışma yaptığı anlaşılmıştır." değerlendirmesinde bulundu. İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya, FETÖ/PDY'nin Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) yapılanmasına yönelik askeri casusluk soruşturması"ndaki usulsüzlükler ile bazı bilgilerin sızdırılmasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında "Sarmaşık" kod adlı gizli tanığın Tümamiral Yaycı hakkında "FETÖ/PDY üyesi olduğunu tahmin ettiği" şeklindeki ifadesi üzerine başlattığı soruşturmayı tamamladı. FETÖ'NÜN DEŞİFRE EDİLMESİNE KATKI SAĞLADIĞI ORTAYA ÇIKTI İncelemede, Tümamiral Yaycı'nın örgüt mensubu olmadığı aksine Deniz Kuvvetleri Komutanlığındaki kripto örgüt mensuplarının deşifre edilmesinde soruşturma makamına yardımcı olduğu vurgulandı. HİÇ BİR SOMUT DELİL YOK Gizli tanığın, Tümamiral Yaycı hakkındaki beyanının herhangi bir temele dayanmadığı belirtilen soruşturmada, şüpheli hakkında hiçbir somut delile ulaşılamadığı gibi tam tersine sergilediği mücadele sonucunda aktif bir FETÖ/PDY karşıtı olduğuna dikkat çekildi. Yaycı'nın 15 Temmuz 2016'da darbeciler tarafından yayınlanan sözde sıkıyönetim emri gereğince Deniz Kuvvetleri Komutanlığı emrine verilerek pasifize edilmeye çalışıldığına işaret edilen kararda, Yaycı'nın darbe girişiminin olduğu ilk günden itibaren FETÖ/PDY'ye karşı etkin bir mücadele verdiğinin altı çizildi. Savcı Karakaya tarafından verilen takipsizlik kararında şu ifadeler kullanıldı: "Yaycı'nın, kripto mahrem hizmetler sınıfına mensup FETÖ üyelerinin tespitine yönelik özel şablon ve 64 temel kriter ile 209 alt kriter üzerinden oluşturulan özel sistem sayesinde kripto Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personelinin tespitine ilişkin çalışma yaptığı anlaşılmıştır. Adli soruşturmalarda ön açan, özel ve inatçı bir gayretinin gözlemlendiği, gizli tanığın afaki ve bir temele dayanmayan beyanı dışında adı geçen hakkında hiçbir delil olmadığı gibi tam tersine sergilediği mücadele sonucunda aktif bir terör örgütü karşıtı olduğu bilinen ve bu yönde büyük katkıları olan Yaycı hakkında tahmine dayalı bir değerlendirmenin başsavcılığımızca kıymetlendirilmesinin mümkün olmadığı kararına varılmıştır." AÇILAN DAVANIN ARKASINDAN FETÖ ÇIKTI Öte yandan Tümamiral Yaycı'nın Askeri Ceza Kanunu'nda yer almamasına rağmen bir üstün astına hakaret ettiği gerekçesiyle yargılanmasına neden TSK personelinden bazılarının, FETÖ'nün darbe girişimi sonrası mesleklerinden ihraç edildikleri belirlendi. Yaycı'nın kendisine hakaret ettiği iddiasıyla şikayetçi olan eski Hava Pilot Kurmay Albay Hakan Dinç, bu şikayete ilişkin bilgi notunu gerçeğe aykırı bir şekilde resmi belgeye dönüştüren eski Adana İncirlik 10. Tanker Üs Komutanı Hava Pilot Tuğgeneral Bekir Ercan Van, soruşturma izni veren eski Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri Albay Muharrem Köse, soruşturma heyetinde yer alan eski Genelkurmay Başkanlığı İstihbarat Başkanı Korgeneral Mustafa Özsoy, eski Hakim Binbaşı Erkan Ağın, kovuşturma izni veren eski Deniz Yüzbaşı Necmettin Aksoy, yargılamayı yapan eski Hakim Yüzbaşı Akif Us ve eski Hakim Üsteğmen Serdar Çamiçi ile yargılama sırasında Yaycı'nın aleyhine tanık olarak beyanda bulunan eski Kurmay Albay Mustafa Çiçek'in FETÖ/PDY bağlantılı oldukları ve darbe girişimine iştirak ettikleri gerekçesiyle KHK ile TSK'dan atıldıkları öğrenildi. ÖRGÜT MENSUPLARININ HEDEFİNDE Bu arada, aralarında FETÖ/PDY ile bağlantılı olduğundan hakkında dava açılan ve halen firari olan Tuncay Opçin'in de bulunduğu bazı örgüt mensuplarının darbe girişiminden önce ve sonrasında sosyal medyadaki paylaşımlarıyla Tümamiral Yaycı'yı hedef aldıkları ortaya çıktı. Kaynak: HABER7.COM