Batuhan Yaşar'ın "Kıbrıs.. Psikolojik üstünlük ilk kez" başlıklı yazısının tamamı ise şöyle: "İnanın en son yazmak isteyeceğimiz konu.. “Kıbrıs ve çözüm” kelimeleri yan yana bile gelince mıknatısın aynı kutupları gibi birbirlerini iterler. 40 yıla yakın bir süredir gıdım ilerleme sağlanamayan bir durumla karşı karşıyayız özetle İsviçre’nin Crans-Montana kentinde 8 gündür Kıbrıs müzakereleri devam ediyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da bayramın 3. gününden itibaren ve tüm mesaisi ile orada. Ancak biz Türk medyası olarak, Mevlüt Çavuşoğlu ve diplomatlarımızın gösterdiği başarıya “asgari ilgiyi” bile göstermedik Krizlerle boğuşan, maaşlarını alamayan Yunan medyası görüşmeleri manşetlerine taşırken hem de İsviçre’de neler oluyor? Sizleri hiç sıkmadan hatta bir çırpıda okuyacağınız ve de kafanızdaki bütün sorulara cevap bulacağınız şekilde yazmaya çalıştık: Crans-Montana’da devam eden Kıbrıs Konferansına; Garantör ülkeler Türkiye, İngiltere ve Yunanistan, KKTC ve Rum tarafı, BM ve Avrupa Birliği katılıyor. Peki İsviçre’de neyin üzerine ne inşa edilmeye çalışılıyor. Burası çok önemli çünkü 2004 Annan Planı ile 2014’te Kıbrıs’taki iki tarafın da kabul ettiği belge. Annan Planı demişken, aslında 2004’te çözüme çok yaklaşılmıştı. Ama Rum tarafı referandumla reddetti. 2004’ten bu yana 13 yılda çok şey değişti. Rum Kesimi AB üyesi oldu. 14 müzakere başlığı (chapter) Kıbrıs Rum Kesimi'nin talebiyle bloke edildi. Yunanistan’da ve Rum Kesimi'nde iktidar defalarca değişti. Bütün bu değişkenlere karşılık değişmeyense AK Parti oldu. KKTC’ye baktığımızda ise Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın çözüm konusunda çok istekli, aynı zamanda Türkiye ile uyum içinde olduğunu görüyoruz. Her gün Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı ve KKTC muhalefeti bir araya geliyor ve durum değerlendirmesi yapıyor. Bu birlik fotoğrafı bütün dünya ile paylaşılıyor. PSİKOLOJİK ÜSTÜNLÜK İLK KEZ TÜRK TARAFINDA Biz son dönemde ne olup bittiğini hep Rumlardan öğrendik. Onların geçtiği haberleri çevirdik. Şimdi Rum gazeteciler Türk gazetecilerin etrafında dört dönüyor. Sorular soruyor. Haberlerini geçmelerini bekliyor. Hatta ne oldu biliyor musunuz? İşte o fotoğraf. Rum Kesimi'nde krize neden oldu. "Rum lider, Türk Dışişleri Bakanı'nın önünde eğildi" diye verildi. Rum basını cumhurbaşkanlarını yerden yere vurdu. Daha önce de yaptıkları gibi konferansın ilk günü Rum medyası 4 ayrı senaryoyu uluslararası basına sızdırdı. “Türkiye adadaki askerlerinin yüzde 80’ini çekiyor...” bunlardan biriydi... Ama senaryoların hepsi elinde patladı. RUMLARIN VE YUNANLILARIN TEK BİR TAKTİĞİ VAR Evet o taktik O Y A L A M A C A... 6 ay önce Cenevre görüşmelerinden sonra teknik ekipler çalışmaya başlasın ve Crans-Montana’ya hazırlık yapsın istendi. Türkiye, KKTC ve İngiltere kabul etti. Yunanistan geçen 6 ayda kimseyi göndermedi.. Teknik heyet için isim vermedi. Yunan ve Rum tarafı hâlâ Avrupa Birliği'ni arkasına alarak bir şeyleri istediği gibi yönlendirebileceğini sanıyor. Bir de Doğu Akdeniz’deki doğalgaz kaynakları kendilerini çok heyecanlandırmış görünüyor. BU SON KONFERANS Türkiye ve KKTC çok kararlı. Bu son konferans Oldu oldu, olmadı olmadı. Bu kadar net. 'Tak sepeti koluna herkes kendi yoluna' gidecek. Türkiye ve KKTC, "sonsuza dek bu görüşmeler devam edemez" diyor. Artık nokta koymanın zamanı geldi. 1974 ÖNCESİ VE ADİL ÇÖZÜM Türkiye’nin tek bir hedefi var: Güvenli ve adil bir çözüm... 1974 öncesi gibi durumun ortaya çıkmaması için en küçük bir güvenlik açığı dahi bırakılmayacak. Son durum mu dediniz, şöyle: Herkes yani Türkiye, KKTC, İngiltere, Rum Kesimi ve Yunanistan önerilerini BM’ye sundu. Artık görüşmeler bu son öneriler üzerinden yapılacak. Gidişata göre, BM Genel Sekreteri Guterres bugün veya yarın İsviçre’ye dönebilir. Dönmezse zaten işler yolunda gitmiyor demektir. İngiltere için küçük bir başlık açmakta da fayda var. Biliyorsunuz Birleşik Krallığın adada askerî üsleri var. Acaba İngiltere Kıbrıs’ta çözümü ne kadar istiyor? Evet Crans-Montana’da “al-ver” süreci devam ediyor. Rum tarafına göre ise sadece Türk askerinin adadaki varlığı müzakere ediliyor. Rum Kesimi ve Yunanistan bunun son konferans olduğunu algılamalı veya birileri onlara bunu algılatabilmeli!" Kaynak: IHA