ABD hegemonyasına dayalı küresel sistem her geçen gün geriliyor. Gerileme sürecini durduramayan Washington yönetimi, kaos politikalarını harekete geçirerek, mevcut düzeni yönetilemez hale getirme çabasında. Bu amaçla, Avrupa’dan, Afrika’ya, Ortadoğu’ya ve Uzak Asya’ya kadar gerilim ve tehdit politikalarını tetikleme çabasında. ABD’nin son dönemde Suriye’de İdlib eksenli çıkışları, Çin’e yönelik ekonomik ile siyasi baskıyı ve Afrika’ya yönelik askeri müdahalesini artırması bu kaos politikasının ürünleri.

Son olarak ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, Esed rejiminin İdlib’de kimyasal silah kullanması halinde ABD, Fransa ve İngiltere’nin daha öncekilerden ‘çok daha güçlü bir yanıt verme’ konusunda anlaştığını belirtti. Bolton’un açıklaması, ABD, Suriye’de kimyasal provokasyona imza atacak iddialarına güç kazandırdı. Washington’un Suriye’ye askeri güç tahkimatını artırması da, ABD’nin Suriye’ye ilişkin “Gerçek niyeti ne” sorusuna sebep oldu

 

PROVOKASYONDAN VAZGEÇMEDİLER

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, John Bolton’ın sözlerine tepki gösterdi. Ryabkov, Bolton’un sözlerini “Bu, çok açık bir şekilde siyasi tehdit ve şantaj, olguların ve gerçek durumun gülünç bir şekilde çarpıtılmasıdır” dedi. Ryabkov bazı Batılı başkentlerdeki ‘savaş yanlıları’nın, Suriye’de askeri provokasyon senaryosundan vazgeçmediği iddiasında da bulundu. Washington’un aynı zamanda Çin yönetiminin Müslüman Uygur Türklerine yönelik işlediği insan hakları ihlalleri nedeniyle bu ülkeye yaptırım hazırlığında olduğu da ortaya çıktı. Bu amaçla Beyaz Saray, ABD Dışişleri ve Hazine Bakanlığı’nda hummalı bir çalışma yürütüldüğü belirtildi. ABD yönetimin Uygur Türkleri’nin haklı siyasi davasını kullanarak, Çin’e karşı başlattığı ticaret savaşını siyasi gerilime dönüştürmeyi amaçladığı değerlendiriliyor.

ÇİNLİ YETKİLİLERE YAPTIRIM

The New York Times gazetesinin haberine göre, Washington Pekin’e, Rusya’ya uyguladığı küresel Magnitsky yasaları çerçevesinde yaptırımlar getirecek. Rusya’da olduğu gibi doğrultuda Çinli yetkililer ve şirketler yaptırım kapsamına alınacak. Son dönemde ABD medyasında Uygur Türklerine ilişkin yayınlarda artış dikkat çekmişti.

AFRİKA’DA GİZLİ ÜS

ABD yönetimi Afrika’da da askeri müdahale seçeneklerini artırma yoluna gitti. Son dönemde Afrika’da Çin karşısında mevzi ve etkinlik kaybeden Washington yönetiminin, suikast ve müdahale politikalarıyla, kıtadaki istikrarsızlığı derinleştirmek amacı güttüğü belirtiliyor. Bu amaçla CIA’in Sahel bölgesinin kalbine gizli bir insansız hava aracı (drone) üssü kurduğu ortaya çıktı.

SAHEL’İ KANA BULAYACAK

Nijer’in Birkou kentinde kurulan gizli drone üssünde konuşlandırılacak predatör ve reaper model dronelar, Mali, Nijerya, Libya, Sudan, Çad, Cezayir’de suikast ve istikrarsızlaştırma politikası izleyecek, bölgeyi kan gölünü dönüştürecek. ABD’nin yine Nijer’in en büyük şehirlerinden Agadez’de 100 milyon dolarlık yeni bir drone üssü kurduğu da belirtildi. ABD’nin benzer bir politika güttüğü, Pakistan, Yemen, Libya, ve Somali’de binlerce sivil drone saldırıları sonucu katledildi.

Kaynak: HABER7.COM

Editör: TE Bilisim