Aylar yıllar geçmekte dün parlayan yıldızlarımız bugün nedense bir bir sönmekte.

Puslu akşamların gölgesinde yıldızları bizden alıp giden rüzgârlar bugünde yüreğimizi kurşunlayarak veda ettirdiniz. Bu bitmez ayrılıklar hayat duvarındaki çatlaklardan içeri girdimi yaprak dökümü başladı demektir.

Prangalar vursam ayaklarınıza engel olsam. Yaşattığınız o hayal hayatlarınızla ayrılığınız ruhumuzda ne fırtınalar koparacak. Siz değil miydiniz örnek aldığımız bazen bir baba bir anne bir ağabey yâda evimizden biri. Güneşi omuzlayıp buralardan gitseniz bile bilirim ki yıldızlar isimlerinizi destan yapıp sema ya yazdıracaklar.

Bugün kaçıncı anılarımızı resmettik, ışıklardan dilek tutup şarkılardan fallar tuttuk. Belki de sizin yerinize bizler son perdeyi oynadık.

Mehtap bugün de kızıllığını kaybederken ben ışıklarımı söndürdüm.

Ve biri daha olmasın hiçbir yıldız kaymasın diye dualar edip sessizce masa duran mumu üfleyip

Azrail görmesin sizleri diye kalbimi karattım.

                                                                                                                                                            Tolga TURAN