Bugün ki yazımda Siyasetten, Cemaatten ya da siyasi partilerden söz etmeyeceğim.
Bu yazımız biraz daha farklı.
Bu yazı Ardeşenlileri ilgilendiren bir yazı olacak.
Çünkü Bir tane Ardeşenimiz var. 
Belki bu yazımdan ötürü eleştirilere maruz kalabilirim.
Ama üzülerek ifade ediyorum ki,
Ardeşenimiz yetim, Ardeşenimiz öksüz.
Dedim ya bir tane Ardeşenimiz var.
Neden bu kanıya vardığımı sizde müşahede etmiş olacaksınız.
Belki de bazılarınız hak verecektir.
Ak Parti adayı Hakan GÜLTEKİN ve Saadet Partisi Adayı Ali OKUTAN’ın projelerini gördüm.
Proje biraz daha Ardeşen’in görünümü ile alakalı. Ardeşenin çevresi ve çehresini değiştirecek projeler.
Park yapılandırılması, şehir merkezi imarları falan filan.
Bunlar elbette Ardeşen için önemli Projeler.
İki adayımıza da hak veriyorum bu projelerde. 
Ardeşenin görüntü kalitesinin iyi olması gerektiğinin farkındayız, hemfikiriz.
Lakin sadece bunlarla yetinmek ne derece doğru?
Öncelikle Ardeşen ve Ardeşen halkının ne kadar önemli olduğunu bilmek gerek.
Ardeşende İstihdam nasıl sağlanıyor?
Ardeşen Belediyesinin ekonomisi nasıl güçleniyor?
Evvela bu soruları sormak gerek, sonra da çözüme geçmek lazım gelir…
*
Ardeşen Belediyesinin hem ekonomisinin güçlenmesi, hem de Ardeşenli Vatandaşlarımıza istihdam sağlanabilmesi için belediyenin Geri Dönüşüm Fabrikalarıkurulması gerek. 
Peki Geri Dönüşüm Tesisi ne demek?
Geri Dönüşüm Tesisi, İnsanoğlu tarafından tüketilen atıklardan, değerlendirilebilen atıklar çeşitli fiziksel veya kimyasal işlemlerle ikincil hammaddeye dönüştürülerek tekrar üretim sürecine dâhil edilmesine Geri Dönüşüm denir. 
İkinci bir tanım olarak ta geri dönüşüm terimini, kullanım dışı kalan geri dönüştürülebilir atık malzemelerin çeşitli geri dönüşüm yöntemleri ile hammadde olaraktekrar imalat süreçlerine kazandırılması olarak açıklayabiliriz.
Biz bu Geri Dönüşüm sayesinde ne kazanıyoruz?
Çevrenin Korunmasına Yardımcı Olur;
Sınırlı Kaynakların Korunmasına Yardımcı Olur;
Enerji Verimliliğini Arttırır;
Güçlü Bir Ekonominin Kurulmasına Yardımcı Olur;
Bir Meslek Oluşturur; 
Vasıfsız nitelikteki kişilere vasıf katar;
Toplumsal Bir Yapı Kurar; 
İyi Bir Gelir Kapısıdır;
En önemlisi Türkiye ekonomisine katkı sağlıyoruz. 
Tabi en başta Ardeşen kazanacak. 
Çünkü belediye kazandıkça Ardeşen kazanacak.
*
Diğer bir mesele de Belediyenin birincil hedefi Ardeşene 4 yıllık fakülte kazandırmaları. 
Çünkü Üniversite Ardeşene Ekonomi, sanat, eğitim noktasında çok şey kazandıracaktır.
Üniversiteler şehirlerin kalkınmasına birçok yönden katkı sağlar, dahası lokomotif bir rol üstlenir. 
En çok akla geleni öğrencilerin sürekli konaklayan bir turist gibi birer “müşteri” olarak yapacağı katkıdır. 
On bin öğrenci, her biri ayda 300 TL harcama yapması halinde şehir ekonomisine ayda 3 milyon TL (önceki parayla 3 trilyon) girmesi demektir. 
Bunu şehir esnafı, ev sahibi, kahvehanesi, minibüsçüsü, nihayet bütün şehir bir şekilde paylaşacaktır. 
Sadece bu da değil, üniversite o şehirde olduğu için orada çalışan akademisyenler, üniversite işgörenleri de aldıkları maaşın büyük kısmını şehir ekonomisinekatmaktadır. 
Bu paralar en başta şehrin nakit sıkıntısını çözer. 
Öyleyse büyükçe bir üniversite şehir ekonomisinin can damarıdır demek abartılı olmaz. 
Eğitim günümüzde parayla alınıp satılan bir mal haline gelmiştir ve bazı ülkeler bundan büyük paralar kazanmaktadır. 
Bu minvalde Ardeşen’in çevre ve çehresinin yanında, Ekonomisinin büyük olduğu, iş imkanların arttığı, Üretimin fazlalaştığı bir Ardeşen istememiz yanlış olmaz. 
Zaten Dizi sektörlerinin Karadeniz’i seçmesi bu düşüncemizi de destekler nitelikte.
Benim İstirhamım Yeni Belediye Başkanımızın bu fikirleri göz önünde bulundurması. 
Ardeşene kim seçilirse seçilsin, Ardeşen için, Halkı için ter döksün.
Bu minvalde 30 Mart Yerel Seçimin Ülkemize, Ardeşenimize Hayırlar getirmesini Yüce Rabbimden Niyaz ediyorum.
Tarık ziyad
twitter.com/_Tarik_ziyad_2