Kolesterol, tansiyon, diyabet, kanser vb. hastalıklar, istisnai durumlar haricinde genellikle belirli bir yaş sonrasında bedensel ve ruhsal nedenlerle kişilerin hayat kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Hastalıkların önlenmesi ve ya etkilerinin hafifletilmesi noktasında kontrol altına alınması da düzenli yapılan test ve tahliller neticesinde olabiliyor.  

İnsan hayatında önemli bir dönüm noktası olan 40 yaşı geçtikten sonra hormonal dengenin de değişmesiyle beraber hem kadınlarda hem de erkeklerde ciddi sağlık problemleri baş gösterebiliyor. İşte bu hastalıkların etkisini en aza indirgemek için 40 yaş sonrası düzenli olarak yaptırılması gereken test ve kontroller;

Hipertansiyona Karşı Tansiyon Kontrolleri;

Yüksek tansiyon genellikle 40 yaş sonrası bireylerde metabolik sendrom, abdominal obezite, diyabet, kalp sorunlarının beraberinde getirdiği ve aynı zamanda vücut dengesini de olumsuz yönde etkileyen riskli bir durumdur. Hipertansiyon diğer kronik rahatsızlıkların etkisiyle oluşabildiği gibi genetik faktörler, stres ve sigara vb. kullanımına bağlı olarak da oluşabilir. Tansiyonda erken tanı sonrası ilaç kullanımı ile inme, beyin kanaması ve kalp yetmezliği gibi ciddi rahatsızlıkların önüne geçildiği gibi risk grubuna girmeyenler için bazı alışkanlıkların değiştirilmesi ile kontrol altına alınabiliyor.

Açlık Kan Şekeri Kontrolü;

Her bireyde önemsenmesi gereken açlık kan şekeri 45 yaşından sonra 3 kat ve 65 yaşından sonra gösterdiği 4 kat artışla büyük risk unsuru haline geliyor. Bu nedenle bir şikâyet beklenmeksizin düzenli kontrollerin yapılması elzemdir. Aynı tansiyonda olduğu gibi kan şekeri düşüklüğünde erken tanı da ilaç takviyesi ile beraber kalp krizi, böbrek yetmezliği, görme bozuklukları, nörolojik rahatsızlıkların önünü almaya yardımcı olabiliyor.

Kardiyolojik Muayene;

Yaşa bağlı faktörle en fazla artış gösteren rahatsızlık kalp hastalığıdır. 40 yaş sonrasında 10 kat artış gösteren kalp rahatsızlığında erken tanı başka riskler oluşturmaması ve kalbin hasar görmemesi açısından oldukça önemlidir. Risk grubunda yer alanlar öncelikle ailesinde kalp hastası olanlar, sigara kullananlar ve kronik olarak yüksek kolesterol, diyabet ve hipertansiyon hastası olanlardır. Ailesinde kalp hastalığı olanların daha erken ama risk grubunda yer almayanların 40 yaşından sonra mutlaka eforlu EKG, koroner BT, talyum sintigrafisi ve koroner anjiyografi gibi kardiyolojik muayenelerden geçmeleri gerekmektedir.

Kolesterol Takibi;

Yaşa bağlı olarak fazla değişmeyen ama hayat kalitesinde ciddi düşüşlere meydan veren yüksek kolesterol riskinin kalp rahatsızlıkları olanlarda daha fazla önemsenmesi gerekiyor. 40 yaşından sonra özellikle baş gösteren kalp damar hastalıkları riskine paralel olarak kolesterol ölçüm ve takiplerinin de ihmal edilmemesi gerekir.

Kalın bağırsak kanserine karşı: kolonoskopi ve gaitada gizli kan;

Günümüzde çok fazla görmeye başladığımız kalın bağırsak kanserinde de erken tanı hayat kurtarıyor. Bir belirti beklenmeksizin 40 yaşından itibaren yılda bir kere gaitada gizli kan ve 50 yaşından sonra hekimin hastaya önerdiği zamanlarda kolonoskopi yapılması gerekiyor. Son verilere göre kalın bağırsağın 40 yaşından sonra 3 kat, 50 yaşından sonra 10 kat artmasına bağlı olarak erken tanı büyük önem kazanıyor.

Akciğer Kanserinde Erken Tanı;

Özellikle aşırı sigara kullanan kişilerin 40 yaşından sonra akciğer filmi çektirmeleri ve düzenli kontroller yaptırmaları öneriliyor. Herhangi bir belirtisi olmayan akciğer kanserinin erken tanısı için akciğer filmi büyük önem taşıyor.

Kadınlar için hayat kurtaran tanı: Mamografi;

Kış aylarında en çok çocuklar zorlanıyor! Grip geçirenler için ne yapılmalı? Kış aylarında en çok çocuklar zorlanıyor! Grip geçirenler için ne yapılmalı?

Kadınlarda en sık görülen kanser olan meme kanserinde erken tanı her şeyin başında geliyor. 40 yaşından sonra 1,5 kat, 50 yaşından sonra 2,5 kat artmasına karşın son zamanlarda 30 yaş üstü kadınların bile risk grubunda yer aldığı söyleniyor. Ailesinde meme kanseri olan biri varsa (özellikle ae, aeae ve teyze) 30 yaşından itibaren düzenli muayene ve kontrol yaptırılması gerekiyor. 40 yaş sonrasında kadınların düzenli aralıklarla mamografi çektirmeleri erken tanı için çok önemseniyor.

Rahim ağzı kanseri tanısına pap smear testi;

Son günlerde oldukça artış gösteren rahim ağzı kanseri 20’li yaşlarken itibaren görülebildiği gibi 40’lı yaşlardan sonra 10 kat artıyor. Bu nedenle 40 yaş üstü kadınların her yıl mutlaka jinekolojik değerlendirme ve pap smear testi yaptırmaları gerekiyor.

Osteoporoza karşı kemik yoğunluğu ölçümü;

Kemik dokusunun zamanla bozulması ve kemiklerin zayıflaması sonucu ortaya çıkan, yaşa bağlı olarak da risk oluşturan hastalıklardan biri de osteoporozdur. Zamanla kırılan kemiklerle beraber mineral dokudaki azalma ve menopozla beraber kemik kütlesinin azalması da hem kadınlarla hem erkeklerde riski artırıyor. 65 yaş sonrasında kemik yoğunluğu ölçümü ile ilaç tedavisine bile gerek duymadan egzersiz ile önlenebileceği söyleniyor.

Prostat Kanserine Erken Tanı;

Erkeklerde sıklıkla görülen kanserlerden olan prostat kanserine karşı 50 yaşından sonra prostat muayenesi olunması gerekiyor.

Kaynak: HABER7.COM

Editör: TE Bilisim