İMAM-I AZAM’LA (R.A) YEREL SEÇİMLERİ KONUŞTUK
Ey azametli İmam; size İmam-ı Azam demişler. En büyük imam sıfatını size layık gördüler. İnsanların gönlünde ilminle, azametinle taht kurdun.
Hay oğul, garazın nedir sen onu söyle?
Ey azametli İmam;
Yakın gelecekte yerel seçimlerde belediye başkanlığı, il ve ilçe meclis üyelikleri seçimi var. bir çok aday adayı riyaset makamına talip. Bunlara ne tavsiyelerde bulunursunuz?
Hay oğul, riyaset makamı yeni dille “başkanlık” çok önemli! Tavsiye alınacaksa önce Kuran’a başvuralım. Kuran bize der ki;
De ki: “Ey mülkün sahibi olan Allah’ım! Sen mülkü dilediğine verirsin. Dilediğinden de mülkü çeker alırsın. Dilediğini aziz edersin, dilediğini zelil edersin. Hayır, senin elindedir. Şüphesiz sen her şeye hakkıyla gücü yetensin.” Ali İmran 26
Eyvallah ey azametli İmam; Kuran’ın söyledikleri başımız gözümüz üstüne. Kuran’ı en iyi bilen olarak bize başka ne tür tavsiyelerde bulunursunuz?
Hay oğul, lafımı iyi belle. Sizlere edeceğim tavsiyelerin aynısını taleben olan Yusuf Bin Semti’ye de vasiyette bulunmuştum. Şimdi aynı vasiyetimi sizlere de tekrarlıyorum. Ona demiştim ki;
İnsanlara hoş geçinmezsen anan baban bile olsalar sana düşman olurlar. Şimdi gözümün önünden şöyle geçiyor; Basra’ya gidiyorsun. Onlara muhalefete başlıyorsun. Aralarına karışmıyorsun. Sen onları terk ediyorsun. Aralarına karışmıyorsun. Sen onları terk ediyorsun. Onlarda seni terk ediyor. Sen onlara darılıyorsun, onlarda sana. Sen onlara sapıklık isnat ediyorsun, onlarda seni delalette sayıyorlar. Böyle yaparsan hem sana hem de bize leke olur. Onlardan kaçmak istersin. Bu akıl işi değildir.
Geçinmek gereken yerde yüze gülmeyen akıllı sayılmaz.
Herkese mertebesine göre itibar et.
Şeref ehline ikramda bulun.
İlim ehlinin büyüklüğünü tanı.
Üstatlara hürmet et.
Halka yakından görüş.
Gençlere az olmak üzere latife yap.
Sultana ilgisizlik gösterme.
Hayırlı kimselerle arkadaşlık yap.
Kimseyi hakir görme.
Yiğitlik, iyilik ve cömertlikte kusur etme.
Sırrını kimseye söyleme.
Denemedikçe kimsenin dostluğuna güvenme.
Alçak ve hasis kimselerle dost olma.
Sefihlerle düşüp kalkma, hoşa gitmeyen şeylere alışma.
Sabırlı ve tahammüllü ol.
Güzel ahlaklı, geniş yürekli, derya gönüllü ol.
Elbisen temiz ve yeni, bineğin iyi olsun.
Bir fitne işitirsen düzeltmeye gayret et.
İşittiğin iyi şeylerin artmasına çalış.
Yemek yedirmekte cömert ol, açları doyur, cimriden efendi, baş olmaz.
Sana ister iyilik ister fenalık yapsın; herkese iyilikte bulun, affedici ol, her hatayı görme, bazen göz yum.
Arkadaşından hasta olanları ziyaret et, görünmeyenleri araştır, sana gelmeyenlere sen git, seninle ilgilenmeyenlere sen ilgilen.
Herkese sevgi göster.
Herkese selam ver.
Yeterince olgunlaşmamış, yeterince bilgi sahibi olmayan kimseler olsalar da bir mecliste beraberken senin bildiklerine aykırı bir şey söylerse hemen karşı çıkma. Şayet sana sorarlarsa söze, onların doğru bildiği doğrulardan başla. Sonra “Bu konuda bir de şöyle bir görüş vardır, delilleri de şöyledir.” diyerek bildiğine geç. O zaman seni de dinlerler ve ilmindeki dereceni anlayarak söylediklerine hak verirler.
Sana gelenlerin hepsine bir nevi ilim göster, her biri senden bir şeyler öğrenmiş olsun. Onlara değerli bilgiler ver, önemsiz şeyler söyleme, samimi ol.
Az ve güzel latife yap. Zira dostluk, ilme devamı sağlar.
İnsanların işlerini gör, meseleleri hallet, kusurlarını büyütme, yumuşak davran, hiçbir zaman bezginlik gösterme, kendini onlardan biri gibi tut!
Hay oğul, söyleyeceklerim bundan ibaret. Allah hepinize hayırlı hizmetlerde muvaffakiyetler versin. Ümmeti Muhammedi başsız bırakmasın. Dedim ya riyaset makamı çok önemli diye!
Eyvallah ey azametli imam, sözünüz başımızın tacıdır. Allah sizden razı olsun.
Not: Bu röportajı İmam-ı Azam’ın ruhaniyetinden esinlenerek sizlerle paylaştım. Allah ondan razı olsun ve rahmetiyle kuşatsın, cennetinde bizleri de komşu etsin. Allahumme âmin.
BURHAN OKUTAN
