Özışık, savcılık kaynaklarından ulaştığı bilgilerde; kimlerin nasıl Baykal’a kumpas kurduğunu, kimlerden yardım aldıklarını açıkladı. TGRT Haber’deki Perde Arkası programında Özışık, izleyicileri 10 Mayıs 2010 tarihine götürdü.

“Baykal’a kumpastan haberim vardı”

Baykal’a kurulan kaset kumpasından bir gün önce, yani 9 Mayıs 2010 tarihinde, gece yarısı saat 23.50 civarı, bugün FETÖ’den tutuklu olan Cevheri Güven’den telefon aldığını açıklayan Özışık, “Hattaki ses, ‘Baykal’ın sekreteri ile şöyle, şöyle bir kaseti var; bunu yayınlar mısın?’ dedi. Ben de ‘Bırak yayınlamayı; konuşmayı bile edep ve adap sınırlarını aşmak olarak görürüm’ dedim. Kapattık” diye sözlerine başladı. “O kumpasın içinde, 2 CHP’li vekil de vardı” diyen Özışık, ‘Cevheri Güven’in daha sonra habervaktim sitesi sahibi Yener Dönmez’le bu kirli operasyonu gerçekleştirdiğini’ ifade etti.

“Baykal da aslında FETÖ ile ilişkiliydi”

Daha sonra cumhuriyet başsavcısı Alpaslan Karabayır’dan aldığı görsel materyaller ile o gün yaşananlarının ‘perde arkasını’ anlattı. Süleyman Özışık, Deniz Baykal’ın siyasi kariyeri ve kişiliği yerle bir olmasında rağmen; neden savcılığa ifade vermeye gitmediğine dikkat çekerek, hem Baykal’ın hem de Kılıçdaroğlu’nun FETÖ ile ilişkisinin olduğunu ima etti. Cem Küçük de “İfade vermek de bir tarafa, Baykal ilginçtir; FETÖ’yü suçlamadı, FETÖ’den şikayetçi olmadı” dedi.

“Baykal dosyası, 5 yıl raflarda kaldı”

2011’den 2016’ya kadar Baykal’a kaset dosyasının hukuki sürecinin işletilemediğinin altını çizen Özışık, “Ancak cumhuriyet başsavcısı Alpaslan Karabayır, meseleyi çorap söküğü gibi çözdü. Dönemin emniyet istihbaratı içindeki FETÖ’cülerinin temizlenmesi de dosyanın önünü açtı” dedi.

“Kumpas Van’da görevli polisin işi”

Özışık, “Van Emniyet Müdürlüğü’nde o gün görevli olmasına rağmen bir polis memuru, Ankara’ya geliyor. Hatta şahsi cep telefonunu da Van’da bırakarak geliyor” ifadelerinden sonra, Nesrin Baytok’un kapısını açan o FETÖ’cünün, Ankara İstihbarat’tan firari polis memuru Özgür Türker olduğunu ve evin her tarafına kamera yerleştirdiğini fotoğraf kareleri ile anlattı. Polis memuru Türker’e yine Ankara İstihbarat’tan polis memurları Abdülvahit Tuncay, Sedat Zavar, İlker Usta, Enes Ç. ve Ahmet Yılmaz E.’nin de yardım ettiğini açıkladı.

“Kameralar buatlara yerleştirilmiş”

Elektrik buat kapaklarının arkasına nokta kadar kameralar yerleştirildiğini ifade eden Özışık, bütün Türkiye’nin izlediği görüntüleri de duvara sabitlenmiş olarak kapı arkasında duran, ‘kare bir puf’ üzerinden çekildiğini kaydetti.

Kaynak: IHA

Editör: TE Bilisim