Medya ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” konulu konferansa, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Azmi Ofluoğlu, Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Alev Ofluoğlu, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İ. Yaşar Hacısalihoğlu, akademisyenler, idari çalışanlar ve öğrenciler katıldı.

Kadın değerler bütünüdür”

İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İ. Yaşar Hacısalihoğlu günün önemi hakkında gerçekleştirdiği açılış konuşmasında, “20. Yüzyılın ilk çeyreği içerisinde 1908 yılında 15 bin emekçi kadınlar artık ‘yeter’ diyerek büyük bir isyanla kadın emeğinin sömürüsüne karşı başkaldırışta bulundu. Ateşlenen, fitillenen o büyük direnç ve haykırış daha sonra 1911 yılında dünya genelinde kutlanmaya ve daha sonradan da Birleşik Milletler tarafından onun da ötesine taşınarak 1975 yılından itibaren Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanmaya başlandı. Kutlama işin esaslı bölümü ama aslında 8 Mart, bir hak arayışının ve mücadelenin tüm dünyada bir kez daha en yüksek sesle duyurulma anıdır. Dolayısıyla bir güne sığmayacak kadar kadın emeğinin, kadın iş gücünün, kadının uğradığı cinsiyet ayrımcılığının ve bu konunun getirdiği bir dizi mağduriyetin büyük ölçüde boyut kazandığını görüyoruz. 8 Mart aynı zamanda Kadına şiddet içeriğinin de düşüldüğü ve bir dayanışma içerisinde nedenleriyle- sıkıntılarıyla ve bu sorunların giderilmesine ilişkin çözümleriyle bir sesin duyurulmasının günüdür aslında. Hiç kuşkusuz içinde bir de farkındalığın da oluşturulması gerekiyor. Kadın kimdir, nasıl bir değerdir, onun taşıdığı hasletleri, dünyaya sunduğu katkılar gibi birçok örnek aslında tarihin içinde saklıdır. Benim gözümde kadın bir değerler bütünüdür ama her şeyden önemlisi zannedildiğinin aksine kadınların zayıflığı zarafetinden gelir aslında kocaman bir yürektir. Sevinçleri, mutluluğu, acıları, direnci, kahramanlıkları, isyanı, sorumluluk duygusunu ve bütün bu hasletleri ve değerleri o kocaman yüreğe sığdırmıştır. Hep ana yüreği deriz ya aslında belki de en müşahhas yanı olan ana yüreğinde saklı olandır. Her kadın bir annedir. Her kadın bu emeğin, alın terinin en kutsal, en temiz simgesidir. Aslında bütün renklerin en güzel yanıdır kadın. O açıdan morun da pembenin de kırmızın da en güzel yanıdır… Bu duygularla sizlerin, siz değerli kadınların bu mutlu gününü yürekten paylaşıyorum. Buradan mücadeleniz mücadelenizdir diyorum. Hak arayışınız bizim de hak arayışımızdır” şeklinde konuştu.

Aynı zamanda Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Alev Ofluoğlu da kadın olmanın günümüzde çok zor olduğuna değinerek, “8 Mart Dünya Kadınlar Günü farkındalık yaratmak açısından oldukça önemli bir gün. Bu önemli günde bizlerle beraber olduğunuz için hepinize çok teşekkür ederim. Cinsiyetli olmanın yarattığı problemlerin farkına varmak, bu problemlere çözüm üretmek ancak iyi eğitilmiş, toplumsal cinsiyet normlarından sıyrılmış, bir insan olmanın farkında olan siz gençlerin görevi. Siz bu toplumun geleceği ve önündeki ışıksınız. Tabi biz de bu bağlamda sizlere elimizden geldiğince sizlerin yolunuzu güzelleştirmeye ve kolaylaştırmaya çalışacağız. Hepinizi sevgi ile kucaklıyorum” dedi.

"Genç iletişimcilere toplumsal cinsiyet eşitçiliğini anlatıyoruz"

CNN Türk Televizyonu Uzman Muhabiri Göksel Göksu da gazeteciler olarak kadın konusunda hassasiyetlerini ve farkındalık yaratmak için ellerinden geleni yaptıklarını vurgulayarak; "Uzun yıllardır kadın sorunlarıyla ilgili çalışıyorum. Farkındalık yaratabilmek amacıyla kadına ve çocuğa karşı şiddet, istismar konularına yakın takipçi olmaya çalışıp belgeseller hazırlıyorum. Bunu en doğru şekilde yapabilmek adına Türkiye Gazeteciler Cemiyeti'nde bir kadın komisyonu kurduk. Toplumsal cinsiyet eşitçiliği haber kılavuzu hazırlayarak geriden gelen meslektaşlarımıza bu konulara nasıl doğru bakılır haberler nasıl ve hangi duyarlılıklarla yapılır gibi konuları anlatmaya çalıştık. Bunları dikkate alsınlar ki bizlerinde çorbada tuzumuz olabilsin" diye konuştu.

"Kadına bakış açısı konusunda ‘zihinsel dönüşüme’ ihtiyacımız var"

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde toplum olarak kadınlara bakış açımızı değiştirmenin önemine de dikkat çeken Göksel Göksu; "Bence bu güne damgasını vurması gereken şey yıllardır konuşulan kadın konusunda, toplum olarak zihinsel dönüşüme olan ihtiyacımızdır. Kadına bakış açımızda, kadınla olan ilişkilerimizde ve kadını konumlandırdığımız noktalarda kesinlikle bir zihinsel dönüşüme ihtiyacımız var. Haber yaparken de, yasa yaparken de biz bu dönüşüme hizmet ediyoruz. Dolayısıyla toplumun her yerine ve her kesimine büyük görevler düşüyor. Konunun kilit noktası toplumsal cinsiyet eşitçiliğidir. Bu noktadan kadına da erkeğe de insan olarak bakabilirsek, bu doğrultuda adımlar atabilirsek, ben inanıyorum ki hem kadına karşı cinsel istismarın hem kadına yönelik şiddetin önüne geçilebilir. Ve böylece kadın ve erkeğin gerçekte olması gereken yerlerinin önü açılabilir. Toplumsal cinsiyet eşitçiliği penceresinden bakmayı başarırsak yan yana çok daha emin adımlarla yürüyebiliriz" ifadelerini kullandı.

Kaynak: IHA

Editör: TE Bilisim