Cübbeli Ahmet Hoca kalp krizi geçirdi Cübbeli Ahmet Hoca kalp krizi geçirdi

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Zonguldak’ta gençlere hitap etti. Bülent Ecevit Üniversitesi’nde Gençlik Kürsüsü adlı programa katılan Bakan Kılıç, halk oylaması sürecinde Almanya ve Hollanda’ya tepki gösterdi.

Almanya ve Hollanda’nın fikir hürriyeti özgürlüğünün, asın özgürlüğünün, düşünce özgürlüğünün temel prensipleriyle dünyaya örnek olduğunu iddia eden iki ülkenin Türk bakanlarını konuşturmama veya önüne engel koya kararı aldığına dikkat çeken Bakan Kılıç, her iki ülkenin de kendi değerleriyle çeliştiğinin altını çizdi.

“Kendi değerleriyle olduğunu iddia ettikleri değerlerle çelişmektedir”

Bakan Kılıç, 50 yılda 5,5 milyona aşkın Türk kökenli vatandaşın Avrupa’da yaşadığını ifade ederek şöyle dedi:

“1960’lı senelerin içerisinde Türkiye’den Almanya’ya ve değişik ülkelere çok ciddi bir gurbet oldu. Avrupa’da 5,5 milyona aşkın Türk kökenli vatandaşımız var. 50 yıllarını geçirmişler. Almanya’da bu üç milyonu temsil eden bir topluluktur. Artık dördüncü nesle doğru gelmiştir. Şu anda Almanya’da ve Hollanda’da fikir hürriyeti ve özgürlüğü çerçevesinde, fikrini beyan edebilecek olan milletvekili ve aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti devletinde görev yapan iki bakanımızla ilgili olarak, demokrasinin fikir hürriyetinin, basın özgürlüğünün, düşünce hürriyetinin, temel prensiplerini uyguladıklarını ve bununla örnek olduğunu iddia eden iki ülke; bakanlarımızı konuşturmamak, hitap etmenin önüne engel koymak noktasında bir kararı almıştır. Öncelikle bu bir demokrasi ve bu bir özgürlükler ayıbıdır. Kendi değerleri olduğunu iddia ettikleri tüm değerlerle çelişmektedir. Bu işin birinci tarafıdır. İnsan hakkı ihlalidir. Çünkü fikrinizi açıklama noktasında size deniliyor ki açık olan bir yerde bunu açıklayamazsınız. Tamamen bu noktada Almanya’daki yetkililer bunlar işte yerel sorumluluklardır. Yerel yönetimlerin işidir. Yerel yönetimler de bunun üzerine açıklama yapmış, belediyelere sorumluluğu yükleyemezsiniz. Niye bize yüklüyorsunuz, hükümet olarak sizin burada duruş sergilemeniz gerekir demiş. İş biraz karışmış. Kimin neden neyi durdurduğu açığa sermeden işi biraz karıştırmış noktadalar. Neyse biz onlara şunu söyleyelim. Bir an önce bu yanlıştan dönün. Bir an önce bu demokratik olmayan, insan hakkı ihlali olan yaklaşımdan dönün.”

“Hollanda’ya da başka sözüm var”

Hollanda Başbakanı Mark Rutte’nin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun katılması beklenen referandum mitingine izin vermeyerek, Hollanda’nın kamusal alanlarının başka ülkelerin siyasi kampanya alanı olmadığı yönündeki sözlerini hatırlatan Bakan Kılıç, şöyle devam etti:

“Hollanda’ya da başka sözüm var. Hollanda Başbakanı demiş ki kamusal alanda seçim veya halk oylaması propagandası yapmasına izin vermeyeceğini söylemiş. Bu kamusal alan konusun biz Türkiye’de çok yıllar tartıştık. Bu kamusal alanın arkasına sığınarak çok hak ihlalleri yapıldı. Suni gündemler ortaya atılarak gençlerimizin arasında okuma hakkı ellerinden alınan genç kardeşlerimiz oldu. Bu salonda genç kardeşlerimiz fikir, vicdan ve din özgürlüğü çerçevesinde istedikleri gibi okuyorlar. Bu salonda benimle aynı görüşte olmayan kardeşlerimiz de belki var. Bize yani Türkiye’ye demokrasi dersi vermeye kalkanlar gelsinler bu salonu görsünler.”

“Geert Wilders, dünyanın en büyük ırkçısı”

Hollanda Başbakanının fikrini bir an önce gözden geçirmesini tavsiye eden Bakan Akif Çağatay Kılıç, “Aynı fikirleri paylaşmayabiliriz. Zaten aynı fikirleri taşısak insan olamazdık. Ama Hollanda Başbakanının bu yaklaşımını ve açıklamış olduğu Dış İşleri Bakanımızın oraya gitmemesi yönündeki fikrini bir an önce gözden geçirmesini tavsiye ediyorum. Onun ülkesinde Geert Wilders diye bir adam var. Dünyanın en büyük ırkçısı ya da ırkçılarından bir tanesi. Hollanda hükümeti ve devleti onu korumak için sırf söylediklerinden dolayı milyonlar harcıyor. Ne dediğini biliyorsunuz değil mi? Müslümanların Avrupa’da yeri yok. Bunu söyleyen bir ırkçı. Ona bu kadar kürsüyü veriyorsunuz koruyorsunuz ama bizim fikrimizi açıklamamızdan mı rahatsız oluyorsunuz. Rahatsız olabilirsiniz biz fikrimizi sonuna kadar söyleyeceğiz” dedi.

“Salon vermezseniz sokak sokak gezmesini biliriz”

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin sözlerini hatırlatan Bakan Kılıç, “Ne dedi bakanımız Nihat Zeybekçi. Salon vermezseniz sokakta dükkan dükkan gezerim diye. Bu burada basittir. Kimse engelleyemez. Biz fikrimizi söyleyeceğiz. Sayın Deniz Baykal’a, farklı bir fikrini dile getirmesi için salon tahsisinde herhangi bir sıkıntı yaşanmamıştır. Doğrusu o. Yani istediği gibi fikrini söylesin. Biz farklı bir noktadaki düşünceyi dile getiriyoruz diye mi bize farklı bir yaklaşım içerisine giriyorsunuz. Kusura bakmayın bu tutmaz. Bir an önce Avrupa’daki tüm siyasi ve siyasetçilerin bu ırkçılık yaklaşımına karşı kendilerine çeki düzen vermelerini istiyoruz” diye tepkisini yineledi.

“İnsanlığa ne veriyorsunuz onu söyleyin”

Avusturya Dışişleri ve Entegrasyon Bakanı Sebastian Kurz’u da eleştiren Bakan Akif Çağatay Kılıç, “Avusturya’da da var. Bir tane Dışişleri Bakanı var. Sebastian Kurz. Konuşup duruyor. İki de bir diyor ki, onlar buraya gelmesin. Türkiye’ye dönsünler. Göçmenler gelmesin. Mülteciler. Biz şu kadar mülteciyi alamayız. Ondan sonra ders vermeye kalkıyorsun değil mi? Biz Türkiye’de 3 milyondan fazla Suriyeli kardeşimizi misafir ediyoruz. Gayri safi milli hasıla ile övünürler, güçlü ekonomileri ile övünürler. Biz dünyaya şunu veriyoruz derler. İnsanlığa ne veriyorsunuz onu söyleyin. Bakın işte bunları iyi bileceksiniz. Bunları iyi anlayacaksınız. Belki bizim ekonomimiz şu anda bir Almanya’nın bir Hollanda’nın bir Avusturya’nın ekonomisinin büyüklüğüne sahip olmayabilir. Milli gelirimiz onların milli gelirinden kişi başı anlamında baktığımızda aynı olmayabilir. Ama biz bundan 15 sene sonra Suriye’de iç savaş yaşanırken, insanlar katledilirken, Irak’ta insanlar zulme uğrarken, Suriye’de bir diktatör zulüm yaparken siz ne yaptınız diye sorduklarında, göğsümüzü gere gere oradan Türkiye’ye gelip de sığınmak isteyenlere kapımızı ve yüreğimizi açtık diyebileceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanlı hükümet sistemini anlattı

Cumhurbaşkanlı hükümet sisteminin Türkiye’nin önünü açacak bir düzenleme olduğuna da dikkat çeken Bakan Çağatay Kılıç, “Bu Türkiye’nin ve AK Parti inancına göre de Türkiye’nin önünü açacak bir düzenlemedir. Doğal olarak da milletvekilleri TBMM’de farklı siyasi partilere mensuptur. Ve siyasi parti mensubiyeti olmayan vekiller de vardır. Ama her milletvekili inandığı, düşündüğü, desteklediği fikri açıklamak, bunu dile getirmek konusunda hürdür. Ve bu çerçevede bu anayasa değişikliğinin halk oylamasının bu anayasa değişikliğinin üzerinde oy kullanacak, oy kullanma hakkı olan her bir vatandaşımıza kendi açısından fikrini ve düşüncesini taşıma konusunda da bir görevi vardır” dedi.

Onur Altındağ - Sertaç Özdemir

Kaynak: IHA

Editör: TE Bilisim