İstanbul Aydın Üniversitesi bünyesinde bulunan Engelsiz Yaşam Uygulama ve Araştırma Merkezi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında gerçekleştirdiği çeşitli etkinliklerde farkındalık çalışması yaptı. Bu kapsamda İAÜ Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmetler Bölümü ikinci sınıfta eğitim alan görme engelli öğrenci Kübra Yaman kampüs bahçesinde resim yaptı. Resim yapmayı ve enstrüman çalmayı çok sevdiğini söyleyen Yaman “Sadece bir gün engellilere iyi davranılıp sonrasında hiçbir şey yokmuş gibi davranılması bir çocuğa oyuncağının verilip sonra elinden alınması gibi bir şey. Bize engel değil fırsat eşitliği yaratın” diye konuştu.

HERKES EŞİT ŞARTLARDA YAŞAMA KATILABİLMELİ

İAÜ Engelsiz Yaşam ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Süreyya Kumru, “Özel gereksinimli gruplarla ilgili olan her konuda hak temelli yaklaşım dikkate alınmalı. Engel kavramı özel gereksinimli gruplar engellendiği sürece daha yoğun kullanılmaya devam edecek. Herkes eşit şartlarda eğitim gördüğünde ya da sokakta eşit şartlarda seyahat edebildiğinde engel kimsenin aklına gelmeyecek. Özel gereksinimli bireyler için eşitsizlik devam ettiği sürece farkındalık çalışmaları yoğun bir şekilde sürdürülmelidir” ifadelerini kullandı.

“EŞİT ŞARTLARDA YAŞAM İNSAN HAKKIDIR”

Engelli bireyler için geliştirilebilecek imkânlardan bahseden Süreyya Kumru, “Özel gereksinimli bireyler için mevzuatlar bellidir ve bu mevzuatları mümkün olduğunca uygulamak ve uygulatmak gerekmektedir. Öncelikle eşit şartlarda yaşam insan hakkıdır. Hangi alanda çalışmalar yapılıyor ise o konudaki eğitime erişim, fiziki erişim ve sosyal imkânlara erişim konularındaki mevzuatları uygulamak ve uygulama önündeki engelleri de yine temel haklar olması düşüncesi ile hareket ederek iyileştirmek gerekir. Mevzuatların öncelikle uygulanması için gerekeni yapmanın yanında sağlık bilişimine katkıda bulunan projeler desteklenmeli. Hastalıkların çözümüne ilişkin yapay zekâ ve benzeri araştırmalara üniversitelerde öncelik verilmeli” dedi.

‘ÖZÜRLÜ’ VEYA ‘ENGELLİ’ DEĞİL ‘ÖZEL GEREKSİNİMLİ BİREY’

Süreyya Kumru ‘engelli mi’ yoksa ‘özel gereksinimli mi’ ifadeleri konusunda “İlk özürlü ya da sakat kelimesi kullanılmaktaydı. Yasalarla özürlü kelimesi engelli olarak değiştirildi. Dolayısı ile resmi olarak engelli kelimesini kullanıyorduk. Yeni düzenlemelerde de ‘Özel Gereksinimli Bireyler’ seklinde kullanım tercih ediliyor. Bence de en doğru tabir bu olmalı” diye belirtti.

“400’E YAKIN BİREY HAYATA KATILDI”

İstanbul Aydın Üniversitesi’nde özel gereksinimli bireyler ile ilgili yapılan çalışmaları anlatan Kumru şöyle devam etti:

Karadeniz'de kışın da sel ve heyelan riski Karadeniz'de kışın da sel ve heyelan riski

“Üniversite olarak merkezi bir konumda olmamız ve özel gereksinimli bireyler için Engelsiz Yaşam Uygulama ve Araştırma Merkezi’ni 2012 yılında kurmuş olmamız, birçok konuda üniversite olarak öncelikli tercih edilmemize sebep olmuştur. Merkezin proje aşamasında yaklaşık 400 özel gereksinimli bireyin, mesleki eğitim kurslarımızla yaşama daha fazla katılmalarına ve iş hayatında var olmalarına katkı sağladık. YÖK verilerine baktığımızda özel gereksinimli bireyler tarafından en çok tercih edilen vakıf üniversiteleri arasındayız.  Özellikle Asperger sendromlu ve otizmli öğrenci sayımız oldukça yüksek. Üniversitemizdeki ve sosyal yaşamdaki özel gereksinimli bireylere destek vermeye devam ediyoruz. Eğitime erişim, fiziki erişim ve sosyal faaliyetlere erişim konusunda iyileştirmelerimiz devam ediyor. Daha iyisi için öğrencilerimizin birebir taleplerini de dikkate alarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”

 

Editör: TE Bilisim