ANTALYA, (DHA) - GIDA takviyelerinin eklem ağrılarında etkili olduğunun düşünüldüğünü söyleyen Uzm. Dr. Sevgi Urhan, “Gıda takviyelerini eklem ağrıları için kullanırken mutlaka bir hekime danışılmalı, hekim tarafından hastanın kullandığı ilaçlar ve hastalıklarına göre uygun gıda takviyesinin türü, dozu ve kullanım süresi ayarlanmalıdır" dedi.
Gıda takviyelerinin vücut fonksiyonları için gerekli olan, ancak gıdalarla yeterli miktarda alınamadığı ya da vücut tarafından yaşla üretimi azalan bazı maddelerin dışarıdan ek olarak alınmasını sağlayan ürünler olduğunu dile getiren Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü'nden Uzm. Dr. Sevgi Urhan, bu takviyelerin uygulanan diğer tedavilere ek olarak mevcut tedaviyi desteklemek ve uygulanan tedavinin etkinliğini artırmak için kullanıldığını belirtti.
Gıda takviyelerinin eklem ağrılarında etkili olduğunun düşünüldüğünü söyleyen Uzm. Dr. Sevgi Urhan, “Eklem ağrılarında etkili olduğu düşünülen başlıca gıda takviyeleri glukozamin sülfat, kondroitin sülfat, yumurta kabuğu zarı, kolajen ve hyaluronik asittir" diye konuştu.
MUTLAKA HEKİME DANIŞILMALI
Gıda takviyelerinin bağırsaklardan ne kadarının emildiği, ne kadarının vücut tarafından kullanılabildiğinin tam olarak bilinmediğini belirten Uzm. Dr. Urhan, “Emilim oranları gıda takviyesinin içeriğine, hammadde kalitesine ve kişisel faktörlere göre değişebilmektedir. Bu nedenle alınan ürünlerin kaynağına ve içeriğine dikkat edilmelidir. Gıda takviyelerini kullanırken mutlaka bir hekime danışılmalı, hekim tarafından hastanın kullandığı ilaçlar ve hastalıklarına göre uygun gıda takviyesinin türü, dozu ve kullanım süresi ayarlanmalıdır" ifadelerini kullandı.
HANGİ TAKVİYELER NASIL KULLANILMALI?
Uzm. Dr. Sevgi Urhan, eklem ağrılarında tedaviye ek olarak kullanılabilecek gıda takviyelerini şöyle sıraladı:
“Glukozamin sülfat: Glukozamin, eklem kıkırdağının önemli yapıtaşlarından biridir. Glukozamin içeren takviyeler eklem sorunlarında en çok kullanılan desteklerdendir. Osteoartrit (kireçlenme) ile ilişkili eklem ağrılarını azalttığını ve eklemleri kıkırdak hasarından koruduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur. Glukozaminin genelde kabuklu deniz ürünlerinden elde edilmektedir. Bu nedenle kabuklu deniz ürünlerine alerjisi olanlarda kullanılmamalıdır. Ayrıca tip 2 diyabet hastalarında, özellikle kan şekeri regüle olmayan kişilerde kan şekeri düzeyini yükseltebileceği düşünüldüğünden dikkatli kullanılmalıdır. Gukozamin sülfatın kondroidin sülfat ile birlikte kullanımı daha etkili olmaktadır.
Kondroitin sülfat: Kondroitin köpekbalığı ve sığır kıkırdağından elde edilmektedir. Kondroitin sülfatın ağızdan kullanımı eklem ağrılarını azaltmada ve eklemin hareketliliğinin artırılmasında faydalı olabilmektedir. Kullanım dozu 500-1200 mg/gün'dür.
Yumurta kabuğu zarı: Osteoartrite bağlı eklem ağrılarını azaltmada kullanılan desteklerden biri de tavuk yumurtası zarından elde edilen takviyelerdir. Tavuk yumurtasının kırılması, altındaki zarın kabuğundan ayrılması ve sonrasında bazı işlemlerden geçirilmesiyle elde edilen tozdan yapılan bu tür takviyelerin içinde tip 1 kolajen, glukozaminler, kondroitin sülfat, hyaluronik asit gibi eklemin ihtiyaç duyduğu temel yapı taşları mevcuttur.
Kolajen: Ağız yoluyla alınan kolajenin eklem kıkırdaklarını tamir etmede etkili olabileceği düşünülmektedir. Kolajenin farklı tipleri vardır. Farklı dokularda farklı kolajen tipleri farklı yoğunluklarda bulunmaktadır. Eklem kıkırdaklarını oluşturan kolajenin yüzde 60'ı tip 2 kolajendir. Bu nedenle eklem kıkırdaklarına destek söz konusu olduğunda tip 2 kolajen kullanılmalıdır. Tendonların (kasların kemiğe tutunduğu kirişlerin) yapısındaki kolajenin ise yüzde yüzünü tip 1 ve 3 kolajen oluşturmaktadır. Bu nedenle tendon desteği olarak tip 1 ve 3 karışımları kullanılmalıdır. Kolajen takviyelerinin daha iyi emilebilmesi için 3000 dalton civarında moleküler ağırlığı olan düşük molekül ağırlıklı kolajenler (hidrolize kolajen) tercih edilmelidir.
Hyaluronik asit (HA): Hyaluronik asit eklem sıvısının ana maddelerinden biridir. En popüler ve en iyi hyaluronik asit kaynağı horoz ibiği ve bakteriyel fermantasyon uygulaması ile elde edilen takviyelerdir. Hyaluronik asit, eklemlerdeki dejeneratif değişiklikleri iyileştirmek için eklem içi enjeksiyon yoluyla ya da kıkırdak hasarı semptomlarını hafifletmek için ağızdan takviye şeklinde kullanılabilmektedir.
Bunların dışında boswelia serrata (akgünlük ekstresi), metil sülfonilmetan (MSM), curcumin (zerdeçal ekstresi) gibi gıda takviyeleri de eklem ağrılarında kullanılmaktadır."
FOTOĞRAFLI