“Ben giderim Batum’a Batum’un batağına”

Karadenizimizin güzel türkülerinden biridir şüphesiz.

Türkü aslında Sinop ilimize ait. Türkünün kaynağı Munire Tarabuş. Türküyü derleyen kişi ise Sabahat Karakulakoğlu. Notaya alan kişi de Muzaffer Sarısözen.

Geçmişte nasıl bir atmosfer vardı ki türkünün kaynağı olan Munire Tarabuş tarafından bu sözler ortaya çıktı.

Bilinmez tabiî ki neler yaşandığı.

Fakat ‘Batum Türküsü’ndeki özellikle “Ben giderim Batum’a Batum’un batağına” sözlerinin günümüzde yaşanan sorunla birebir örtüştüğünü pekâlâ söyleyebiliriz.

Önce sizi biraz geçmişe götüreceğim.

Rize’de Gelişim TV’de çalışırken Batuma gitme fırsatı bulmuştum. Orada birçok haber yaptık. Hepside yerel imkânlara göre birbirinden değerli gazetecilik başarısı haberlerdi.2006 ve 2007 yıllarında pasaportla geçiş yapıyorduk. Günün hangi saatinde gitseniz de çok az yoğunluk olurdu. Nerdeyse yok denecek kadar azdı.

Aralık 2011 yılında Türkiye ile Gürcistan arasında yapılan anlaşma ile iki ülke arasında pasaportsuz geçiş hakkı tanındı.

İşte ne olduysa ondan sonra oldu.

Günümüzde özellikle yaz mevsiminde bir ayda 200 bininin üzerinde insan Gürcistan’a geçiş yapıyor. Yani bu günde ortalama 7 bin insan demektir.

Peki, Türkiye’den Gürcistan’a bu kadar insan gitmesinin asıl sebebi nedir?

Ticaret mi,‘akraba ziyareti mi yoksa… Yoksa

Evet, evet cevabını benim gibi sizlerde çok iyi biliyorsunuz. Genel anlamda en büyük etken maalesef kadınlar ve casinolar

Son memleket ziyaretimde yaklaşık 6 yıl sonra Batuma geçme fırsatı da buldum.

Merak ettim neler değişmiş diye. Eski mesai arkadaşlarımla yola çıktık.

Gece yarısından sonra gitmemize rağmen inanılmaz bir kuyruk vardı. Saatlerce bekledik.

Sınırı geçtikten hemen sonra dikkatimi özellikle iki şey çekti. Her yerde casino reklamları vardı ve kısa mesafelerle petrol istasyonlarından geçilmiyordu. Nedenleri malum.

Batum merkezde Türk plakalı araç görmek artık sıradan hale gelmiş.

Casino çevresinde gürcü lakalı araçlardan çok Türk plakalı araçlar var. Casino civarında bizim insanların düştüğü olumsuz durumlar o kadar çok ki. Ben bile kısa sürede şahit olduğuma göre. Gerisini siz düşünün.

Batumda sanki kendi ilçenizdeymiş gibi tanıdık insanları görmek ise klasik hale gelmiş durumda.

Bakın 90’lı yıllarda yaşanan ve kamuoyunda “Nataşa” meselesi olarak bilinen o olumsuz tablo’ya bugün maalesef Casinolarda eklendi. Üstelik sınırın karşı tarafında.

Yetkili merciler tarafından önlem alınmasa, bizim halkımızda kendine gelmez ise yeni bir ahlak ve ekonomik erozyon bizleri bekliyor olacaktır. Üstelik 90’lı yıllardan çok daha büyük hasar bırakacak şekilde.


… Ve Son Nokta.

Büyük gülmenin büyük ağlaması olur (Gürcü Atasözü)