Rize’de üretim yapan üreticilerin sorunlarını masaya yatıracaklarını ifade eden Bayraktar, “Rize denilince akla çay geliyor. Türkiye genelinde Rize kivi üretiminde ikinci sırada geliyor. Diğer bölgelerde Fındık ağırlıklı. Bu sene doğal afetlerden dolayı bu bölgede etkilendi. Tüm Doğu Karadeniz etkilendi. Bundan dolayı üzüntü duyduk. Çay ve kivi üretimimiz bir miktar zarar gördü. Bu üreticilerimizin borçları ertelendi. Biz ayrıca zarar gören üreticilerimizin sosyal güvenlik kurumuna olan borçlarını ile elektrik borçlarının da yapılandırılmasını talep ediyoruz.” diye konuştu.
ÇAYKUR ÖZELLEŞTİRİLMEMELİ
Bayraktar, ÇAYKUR’un önemli bir kurum olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“1984 yılında çıkarılan çay kanunundan sonra çayda devlet tekeli kaldırıldı. Özel sektörün önü açıldı. Özel sektörün açılmasına karşı değiliz. ÇAYKUR gerçekten üreticimiz için çok hayati ve fonksiyonel bir görev ifa ediyor. ÇAYKUR’u buradan çektiğimizde çayda rekabet olmaz. Şartlar üretici lehine gelişmez. ÇAYKUR bu manada çok ciddi önemli bir hizmet veriyor. Ben Türkiye Ziraat Odaları Genel Başkanı olarak ÇAYKUR’un özelleşmesine karşıyım. Özel sektöre karşı değilim, çayda özel fabrikalar da var. Onlar da rekabete giriyorlar. Onlar da bir şekilde çay alıyorlar ama onların işleyiş tarzı ile üreticiye hizmet verme anlayışı ile ÇAYKUR’un hizmet verme anlayış fevkalade farklı. ÇAYKUR çiftçiyi daha fazla kucaklayan, çiftçiye bir takım sosyal hizmetler sunan ve çiftçinin alın terini değerlendiren çok önemli bir kurum. Yeni çay kanununda bu bakımdan ÇAYKUR’la alakalı yapılacak olan düzenlemelere dikkat edilmesi lazım. Çay kanununda tarafların başta Türkiye’de tarımın şemsiye kurumu olarak Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin görüşünün alınmasını gerektiğini söylüyoruz. Bizim görüşümüz alınmalı. Çiftçi hakları yeni kanunda gözetilmeli. ÇAYKUR, yeni çay kanununda tasfiye edilmemeli. Hatta daha güçlenmeli diye düşünüyorum. Sadece üreticimiz değil bu sektörde ekmek yiyen başka tali sektörlerde çalışanlar da zarar görür. Bu sektörde ekmek yiyen ve bu bölgede üretim yapan 200 bin kişinin hak ve menfaatlerini arama noktasında ÇAYKUR’un ayakta kalması ve özelleşmemesi çok önem taşıyor.”
Çayda başka programların da olduğunu kaydeden Bayraktar, “Tarım Bakanlığı ile yaptığımız görüşmelerde çaylıkların yenilenmesi çok önemli. Bu projeye destek veriyoruz. Aynı projenin fındıkta uygulanmasını da istiyoruz. Fındık bahçelerimiz de maalesef çok eski. Çayda özellikle bu bölgedeki çaylar hep tohumdan yetiştirme. Bu bir ayrışmaya da sebep oldu. Tabii çay bahçeleri bunun yanında eskidi. Bunlar verimliliği etkileyen unsurlar. Çay bahçeleri Tarım Bakanlığı tarafından bir proje ile bahçelerin yenilenmesi ve bu manada üreticilere destek verilmesini destekliyoruz.” dedi.
KİVİ İÇİN SOĞUK HAVA DEPOLARINA İHTİYAÇ VAR
Bayraktar, bu bölgede kivi üreticilerin olduğunu da belirterek, “Zaman zaman kivi üretici başkanlarından aldığım bilgiye göre pazarlama sorunları ile karşı karşıya kalıyorlar. Burada soğuk hava depolarına ihtiyaç var. Odalarımızın kurduğu soğuk hava depoları var ama sadece odalarımızın soğuk hava deposu kurması ve bu ürünü o depolarda muhafaza etmesi yeterli değil. Buna kamu ve özel sektörün ağırlık vermesi gerekiyor. Kiviyi fazla bekletemiyorsunuz. Bozulmayla karşı karşıya kalıyor. Soğuk hava depolarına ihtiyaç var. Pazarlama sorununun aşılması noktasında bu fevkalade önemli” diye konuştu.
Kaçak çayın başlarını çok ağırttığını vurgulayan Bayraktar, şöyle devam etti:
“Kaçak çayla çok iyi mücadele edilmeli. Halkımızın damak tadını da değiştiriyor. Türkiye’de üretim yapan üreticilere de zarar veriyor. Zaman zaman çayda stok oluşmasına yol açıyor. Kaçak çayla çok iyi mücadele edilmesi gerekiyor. Bunu yıllardır söylüyoruz. Bir miktar başarı sağlandı ama yeteri ölçüde başarı sağlandığını söyleyebilmek mümkün değil. Üreticimiz özellikle maliyeti yüksek üretim yapıyor. Bu manada üreticilerimizin ürününün değerlendirilmesi çok önemli. Buna Ziraat Odaları olarak çok değer veriyoruz. Hükümetimizden maliyetlerin aşağıya düşürülmesi noktasında taleplerimiz var. Gübre biraz daha ucuzlasın istiyoruz. Mazot çok pahalı. Biraz daha ucuzlasın istiyoruz. Biz tüccar gibi girdilerde ödediğimiz vergileri mahsup etmiyoruz. Tüccar bir girdi alırken KDV ödüyor. Satarken faturasız da tahsil ediyor. Bu vergiler üreticimize ağır geliyor. Üreticimizin bu manada talepleri var. Muhakkak surette vergilerde gübre ve mazot başta olmak üzere KDV ve ÖTV indirimi talep ediyorlar.”
PİYASAYA GÖZ DİKENLER ÇAYKUR’U ÖZELLEŞTİRMEK İSTİYOR
Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bayraktar, ÇAYKUR’un özelleşmesine karşı olduklarını, bunun sık sık gündeme taşınmasından da rahatsızlık duyduklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
“ÇAYKUR’un bu bölgede özelleşmesini isteyenler var. Bunların kimler olduğunu da biliyoruz. ÇAYKUR’un boşaltacağı piyasayı doldurmak isteyenlerdir bunlar. ÇAYKUR’un boşalttığı piyasayı üreticilerin lehine doldurmalarını ben mümkün görmüyorum. Üretici menfaatine uygun bir şekilde bu piyasayı dolduramazlar. Bunu net olarak söylüyorum. Buradan alınganlık gösterecekler ama doğruları toprağa girince konuşacak halimiz yok. Yaşarken konuşacağız. İşin doğrusu bu. Bu özelleştirme lafını da ortadan kaldırsınlar diye söylüyorum. Pişirip pişirip sık sık gündeme getiriyorlar. Bu üretici menfaatine olan bir konu değil. Biz ÇAYKUR’un idari ve mali yönden daha güçlü olmasını hatta kotaların artırılmasını talep ederken böyle bir şeyle karşı karşıya kalıyoruz.”
ÇAY KANUN TASLAĞI İÇİN GÖRÜŞÜMÜZ ALINMADI!
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, çay kanunu taslağı için görüşlerinin sorulup sorulmadığı şeklindeki soruya şu cevabı verdi:
“Çay kanunu taslağının bakanlıkta olduğunu duyuyoruz. Şu ana kadar bizden görüş alınmadı. Bizden görüş alınması lazım. Çünkü Ziraat Odaları Birliği Türkiye’de üretim yapan her kesimin meslek kuruluşudur. Türkye’deki üretici kuruluşlarının da şemsiye kurumudur. ÇAYKUR’la alakalı görüşlerimizi daha önce de ifade etmiştik ama kanun çıkmamıştı. Bakanlıkta bu konuda görüşeceğiz. Tarım bakanlığı bizden her konuda görüş alıyor. Bununla alakalı neden görüş alınmadı merak ettim. Sayın Tarım Bakanı Mehdi Eker’in kendisine de soracağız. Görüşümüzün alınmaması büyük bir eksiklik olur.” diye cevapladı.
