Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı devirmek için her yolu denediler. Bizim başımızı öne eğdiremediler. Bir daha kardeşlerimizin başını öne eğdirecek hiçbir zulme izin vermeyeceğiz.Tek parti döneminde yapılan zulme karşı çıkmak zorundayız.
AK Parti'nin içinde bir huzursuzluk çıkar mı diye beklediler. 3 ay geçti aradan ama tek kırıcı söz söylenmedi.
Sayın Kılıçdaroğlu o dar aklıyla, o küçük hesaplarıyla bütçe görüşmelerinde Sayın Cumhurbaşkanımızla benim arama fitne sokmaya çalıştı. Bizim Sayın Cumhurbaşkanımızla ilişkimiz, dava arkadaşlığımız siyasetle başlamadı. Ölümle bile bitmez. Bu kardeşlik davasıdır...
Bir kez daha cumhurbaşkanının memleketinde söylüyorum. Cumhurbaşkanıyla olan ilişkimiz siyasetle başlamadı ki siyasetle bitsin.
CHP önce kendi evini düzene soksun. Birbirlerine tehdit yağdırıyorlar. Kılıçdaroğlu’na değil 4 yıl 4 dakika bile bu ülke emanet edilmez.
Düşünün, Şişli'de yaşananlardan sonra 4 dakika bu ülke yönetiminde bulunsalar, birbirlerini tehdit ederler, birbirlerinin koltuklarına göz dikerler, birbirleriyle mücadele etmekten milletin yüzüne bakamazlar. Daha siz Şişli'yi bile idare edemiyorsunuz."
Türkiye’yi nasıl idare edeceksiniz. Gerçekten CHP son dönemde kendi için yaşadığı çalkantıyla siyaset dersi oluşturuyor. 2015'e doğru giderken tekrar kirli ittifaklar yapmaya çalışıyorlar. Hepsi biraraya gelse bir AK Parti etmezler.
Paralel yapıyla ne kadar işbirliği yaparlarsa yapsınlar, milli iradeyi yenemezler. 14 aralıkta yargının sürecinde devam eden bir konu hakkında AB tatil gününde açıklama yapıyor.
Yargı hukuksuzluğa müdahale ettiğinde neden rahatsız oluyorlar. Kimse gazetecilik suçundan gözaltına alınmadı. Bunu bilsinler ki Türkiye bir özgürlükler ülkesidir. Türkiye'ye kurulan her kumpasın hesabı sorulacaktır.(olay53)
