Geçen yılın Haziran ayı idi. Akşam üstü işten çıkmış eve doğru yürüyordum.

Telefonum çaldı arayan bizim Neco (Necmettin Yarıcı) idi.

Açtım ‘ne haber Neco’ der demez hemen başladı. ”Yasin bir internet sitesi kuruyorum ve bu site işinde sen de varsın itiraz istemiyorum. Kapanmıştır konu” dedi.

14 yıllık meslek hayatımda tanıdığım en iyi dostlarımdan biridir. Asla kırmak istemediğim biri. Hele ki medya konusunda.

Kaçarı yok önceleri biraz kem küm etsem de (Çünkü zor iştir biliyorum) kabul ettim.

Ama şartımı söyledim. ‘Siyaset, 3.sayfa haberleri ve rutin belediye çalışmaları vs. asla olmayacağı bir site olursa varım’ dedim. Neco’da bana “zaten ben de öyle istiyorum” dedi. Anlaştık. Neco’ya, Nejdet’e de (Nejdet Eksilmez) söylüyorum dedim. Nejdet ile de konuştuk. O da zaten yukarıdaki bahsettiğim tarz konusunda hem fikirdi. Yıllar öncede konuşmuştuk bu konuları.

Haziran ortalarında çıkış yaptığımız bu yolda 1 Ağustos 2014’ü yayın hayatına başlama tarihi olarak belirledik ve bu doğrultuda çalışmalar yaptık hep beraber.

Büyük bir heyecanla da patikaa.com olarak 1 Ağustos 2014’de de yayın hayatına başladık.

Aslında patika çok güzel bir isim. Yerel olduğu kadar evrenselde.

“Neden iki a var sonunda” diye soranlara ‘biz Karadenizliler her şeyi uzatmaz mıyız? Çift “a” da böyle bir şey’ dediğimizde çok kişiyi kahkahaya boğduğumuz bile oldu.

7 yılı Rize’de 7 yılı da İstanbul’da olmak üzere 14 yıldır medya sektöründe çalışmaktayım. Naçizane bir şeyler yapmaktayım.

Karadeniz’den asla ve asla kopmadım. İstanbul’da olmama rağmen bunu başardığıma inanıyorum.

Medya konusunda Karadeniz’e dair daima çok büyük hedefler içerisinde oldum. Zamanı gelince inşallah teker teker hayata geçireceğim. Kendim için değil o kültür için olacak. Lakin kendim için olsaydı, bugün bu satırları bile yazma zahmetinde bulunmaz çok farklı yerlerde olurdum.

Rize’den İstanbul’a geldikten sonra 3-4 yıl yazı yazmadım. Sonra yeniden başladım. Karadeniz’de özellikle de Rize’deki yerel internet sitelerinde, yaklaşık 3 yıl boyunca yazılarıma yer veren meslektaşlarıma ayrı ayrı teşekkür ederim. Orada pazartesi günleri yazdığım yazılar tamamen Karadeniz içerikli ve üzerinde hiç durulmayan konulardı. Kısaca farklı idi. Arşivlerde mevcuttur.

Patikaa.com’da da tamamen Karadeniz’e ait, kültür-sanat, çevre-doğa, turizm, tarih, medya vs. konulara naçizane değinmeye çalışacağım.

Karadeniz kültürünü yanlış yapanlara bu sefer çok daha sert yazılar yazacağımı belirtmeliyim. Özellikle de medya konusunda.

Neyse fazla kafanızı şişirmemeyim. Olağanüstü durumlar haricinde Pazartesi günleri bu köşede Karadeniz’e dair konuları bulacaksınız. Beni bilenler bilir. Farklı olacak. Ulusal konular tadında yerel yazılar okuyacaksınız.

Klişeleşmiş Karadeniz yazıları nasıl kaleme almadıysam bundan sonra  patikaa.com’da da almayacağım.

Bu yazıyı okuyup tabiri caizse burun kıvıran özellikle bir kısım Karadenizli çevreler muhakkak olacaktır. Onlara da şunu belirtmeliyim ki;

Korkunun ecele faydası yok. Deniz bitmek üzere. Artık bu son şanslarınız. Değerlendirdiniz değerlendiniz yoksa birileri gelir ve… Gerisini sizde biliyorsunuz zaten…

Başlığa gelince; malum patika eski yol, keçi yolu demek. Şose ise asfaltlı yol, ana yol demek. En azından biz Karadenizlilere göre.

Yani Patika Medya ile gerçek Karadeniz kültürünü patikadan şose’ye ulaştıracağız. Özünden hiçbir şey kaybettirmeden, yerelden evrenselliğe taşıyıp, tanıtacağız herkese. 

3 arkadaş bu doğrultuda elimizden geldiğince çalışacağız. Umarım her şey gönlümüzce olur…

… Ve Son Nokta.

Büyük düşler kuranlar düşlerini gerçekleştirmez, aşarlar. (Alfred Lord Whitehead)