Kazım Koyuncu, sadece Karadeniz’e değil tüm Türkiye’ye mal olmuş çok değerli bir sanatçıydı. Geleneksel Karadeniz müziği ile Rock’n’Roll müziği sentezleyerek kendi tarzını yaratan büyük sanatçı 33 yaşında akciğer kanserinden 25 Aralık 2005 tarihinde aramızdan ayrılmıştı.

Aradan 10 yıl geçmesine rağmen Kazım Koyuncu sevgisi azalmadı, aksine her geçen yıl arttı ve yeni kuşaklarda bu değerli sanatçımızı hemen benimsedi.


Kazım Koyuncu’nun Hayatı
Artvin’in Hopa ilçesine bağlı Yeşilköy (Pançol)’da, 7 Kasım 1971 tarihinde doğmuşsa da nüfusa geç kaydedildiğinden dolayı resmi doğum tarihi 10 Mayıs 1972’dir. Müziğe ortaokul birinci sınıfta mandolin çalarak başlamış, çocukluğu, “üstadım” dediği, “Kemençeci Yaşar” lakabı ile tanınan Yaşar Turna’nın yanında türkü dinleyerek geçmiştir. İstanbul’a üniversite eğitimi için geldikten sonra müzikle yoğun olarak uğraşmaya başlamışsa da İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden siyasi nedenlerle ayrılmıştır. 1992 yılında profesyonel müzik hayatına atılmıştır. 2004’ün sonlarında sanatçıya akciğer kanseri teşhisi konulmuş ve kanser tedavisi görmeye başlamıştır. 25 Haziran 2005’de, 33 yaşında, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmiştir.
“Ben bir müzisyenim, ondan sonra biraz Karadenizliyim, ama hepsinin ötesinde ben bir devrimciyim. Ve gerçekten doğru bildiğim bir şeyi en azından çok zorlanırsam ortaya koymaktan çekinmem” diyordu bir röportajında Kazım Koyuncu..


Müzik Kariyeri
1992’de henüz 20 yaşında iken Ali Elver ile “Dinmeyen” adlı özgün müzik grubunu kurmuş ve profesyonel müzik hayatı başlamıştır. Zamanla Lazca müzik yapmak için bu gruptan ayrılmışsa da rock’tan kopamamış ve geleneksel Laz halk müziğini rock tabanlı yorumlamaya başlamıştır.
1993’te Mehmedali Barış Beşli ile birlikte Zuğaşi Berepe (Denizin Çocukları) adlı rock müzik grubunu kurmuştur. Lazca rock yapma iddiası ile yola çıkan ve 1995’te Va Mişkunan(Bilmiyoruz), 1998’de de İgzas (Gidiyor) adlı albümleri yaparak bu iddialarını da gerçekleştiren grup, sınırlı sayıda (yalnızca 130 adet) basılmış bir konser albümü (Bruxel Live)çıkardıktan sonra 1999 yılında dağılmıştır.
Kazım Koyuncu, tek başına müziğe devam etmiş ve Salkım Söğüt adlı projelerin ikincisinde 3 şarkıyla yer almıştı. 2001’de Viya! adlı ilk solo albümünü çıkardıktan sonra Kanal Dtelevizyonunda yayınlanan popüler TV dizisi Gülbeyaz’ın [4] müziklerini yapınca yurt çapında tanınmıştır. Daha sonra Kemal Sahir Gürel ile birlikte Sultan Makamı adlı televizyondizisinin müziklerini hazırlamıştır..
Karadeniz müziğinin güçlü temsilcilerinden Fuat Saka, Volkan Konak ve Bayar Şahin ile birlikte düzenledikleri, büyük ilgi gören Hey Gidi Karadeniz konserler dizisinin de öncülüğünü yapmış, Nisan 2004’te çıkardığı ikinci solo albümü Hayde ile popülaritesini arttırmıştır.
Ölümünden sonra 16 şarkının 4 tanesi konser kaydı, 4 tanesi (Dünyada Bir Yerde, Yalnızlığı Anla, Hoşçakal, Yine Burada) demo kayıt, geri kalanı ise farklı albümlerde (Gitarın Asi Çocukları (Anılar Düştü Peşime), Grup Patika/Aşk Beni Büyütmedi (Ayrılık Şarkısı), Seyduna (Hayat), Tuncay Akdoğan/Bir Nehir ki Ömrüm (Darbedar), Dinmeyen/Sisler Bulvarı (Askıda Yaşamak), dizi müziği (Le le le) yer alan Dünyada Bir Yerdeyim albümü Halkevleri tarafından 18 Aralık 2006’da çıkartılmıştır. Bu albümün geliriyle Kazım Koyuncu Kültür Merkezi çalışmalarına başlamış ve halen çeşitli atölye çalışmalarıyla katılımcılarına ücretsiz eğitimler vermeye devam etmektedir. 2008 yılında Kazım Koyuncu’nun hayat hikâyesinin yanı sıra bir kısmı hiçbir yerde yayınlanmamış görüntülerle anlatan yönetmenliğini Ümit Kıvanç’ın yaptığı “Şarkılarla Geçtim Aranızdan” belgeseli 3 DVD halinde yayınlanmıştır.


26 Haziran 2005’te Harbiye Açık Hava Tiyatrosu’nda düzenlenen tören sonrası on binler tarafından Hopa’ya uğurlanmış ve 27 Haziran 2005’te, doğduğu köy olan Pançol’da fındık ağaçlarının çevrelediği köy mezarlığında ebedi istirahatgahına konulmuştur.

Medyalaz.com olarak aramızdan ayrılışının 10.yılında büyük sanatçı Kazım Koyuncu’yu saygıyla ve rahmetle anıyoruz.

Editör: TE Bilisim