Trabzon 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, görevde olduğu sürede kritik görevlere belirli kişileri getirdiği, "ByLock" programı kullandığı ve terör örgütü üyeliği suçlarından tutuklu Yavaş ile avukatı ve yakınları katıldı.

Üzerine atılı suçları kabul etmeyen Yavaş, savunmasında, üniversiteyi bitirdikten sonra öğretmen olarak atandığını ve daha sonra polis akademisi sınavlarına girdiğini söyledi.

İlk görev yeri olan  Gaziantep'te komiser yardımcısı olarak göreve başladığını aktaran Yavaş, daha sonra komiser olarak  Van'a atandığını ve 1994'te  Balıkesir'e tayin olduğunu belirtti.

Yavaş, çeşitli birimlerde çalıştıktan sonra istihbarat birimine geçtiğini ifade ederek, "Balıkesir'e geldiğimde başkomiser oldum. 1996'da vekaleten istihbarat şube müdürlüğünü yürütmeye başladım. 1999'da ikinci şark görevi için  Iğdır'a gittim. Orada da yine istihbarat şubeye emniyet amiri olarak vekaleten baktım. Daha sonra  Afyonkarahisar'a geldiğimde 4'üncü sınıf emniyet müdürüydüm. Burada da istihbarat şube müdürü olarak devam ettim." dedi.

Yavaş, 2008 yılında tayin olduğu  İzmir'de İl Emniyet Müdür Yardımcılığı görevine getirildiğini, daha sonra  Tunceli ve  Trabzon'da İl  Emniyet Müdürlüğü yaptığını söyledi.

Trabzon'da göreve başladığında ilk yıl özel kalem müdürü dışında atama yapmadığını savunan Yavaş, iddianamede yer alan  Mustafa Başer'i istihbarat şube müdürlüğüne kendisinin getirmediğini öne sürdü.

Başer'i, istihbarat şube müdürlüğünden alarak yerine  İzmir'den tanıdığı  Hasan Aydın'ı atadığını söyleyen Yavaş, "Başer ile ilişkim müdür-amir ilişkisidir, kendisini  Trabzon'da tanıdım." dedi.

Dönemin Asayiş Şube Müdürü  Mustafa Bulut'u kendisinin atadığı yönündeki iddialar sorulan Yavaş, şunları kaydetti: 

"Ben geldiğimde Bulut, asayiş şubedeydi. Asayiş şubedeki insanların çok aktif ve başarılı olması lazım. Ben de kendisini aldım, Özel Güvenlik Şube Müdürlüğüne verdim. 17-25 Aralık'tan sonra dönemin  Trabzon Valisi  Abdil Celil Öz, beni telefonla arayarak Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürünü değiştirmemi istedi. Bana  Mustafa Bulut'u önerdi. Ben de Bulut'un o görevi yapamayacağını belirttim. Vali, bakanın emri olduğunu söyledi. Ertesi gün onayını götürüp imzalattığımda vali, tekrar bakanın emri olduğunu hatırlattı. Bu konuda o dönemin valisinin ifadesinin alınmasını istiyorum."

Adına kayıtlı 2 telefon hattı bulunduğunu belirten Yavaş, "ByLock" programını kullanmadığını ve böyle bir programa ihtiyacının olmadığını savundu.

Yavaş'ın  Trabzon Emniyet Müdürlüğü yaptığı dönemde yakın korumalığı ve şoförlüğünü yapan tanık M.D. ise ismini hatırlamadığı "Ergenekon" ve "Balyoz" davaları savcısının ailesiyle  Trabzon'a geldiğini söyledi.

Tanık M.D,  Emniyet Müdürlüğü konutunda ağırladıkları savcıyı daha sonra Koruma Şube Müdürlüğü ekiplerinin  Rize'ye kadar götürdüğünü belirtti.

FETÖ/PDY soruşturmalarında tutuklu yargılanan Eski İstihbarat Daire Başkanı  Ramazan Akyürek'in de  Trabzon'a geldiğini dile getiren M.D, "Akyürek o dönem Teftiş Kurulu Başkanlığı yapıyordu. Teftiş Kurulu'na ait araçla eşi ve kızıyla birlikte  Trabzon'a geldi. Sonra Akyürek ve Yavaş, benim koruma olarak bulunduğum araçla  Rize'ye gitti. Akyürek'in neden geldiğini bilmiyorum. Akyürek, gelişte ve gidişte arkadaki seslerin duyulmaması için radyonun sesini açtırdı.  Rize'den ayrıldıktan sonra  Trabzon'a gelindi. Gece  Emniyet Müdürlüğü konutunda konakladı." diye konuştu.

Sanık avukatının dinlenmesinin ardından cumhuriyet savcısı beyanında, "ByLock" içeriklerinin incelenmesi ve dönemin valisinin dinlenmesini talep etti.

Mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

Editör: TE Bilisim