Değerli basın mensupları, Hoş geldiniz…
Dünyanın dört bir yanında yaşanan zulümleri, Bangladeş’teki idam zulmünü, Suriye’de yaşanan vahşetleri ve katliamları genel olarak telin etmek için burada toplanmış bulunuyoruz.
Zulüm kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun biz buna karşıyız.
Bangladeş Hükümeti’nin Cemaat-i İslami’nin önderlerine ve Müslüman halka karşı uyguladığı insanlık dışı tutumunu şiddetle lanetliyoruz. Cemaat-i İslami’nin suçu Müslümanları emperyalizme karşı birlik içerisinde olmaya davet etmektir. Bu suç bütün Müslümanlar için bir onurdur. Emperyalizmin işbirlikçisi Avamiler, Cemaat-i İslami’nin İslam Birliği için olan gayretlerini savaş suçu olarak nitelendirmişlerdir. Öteden beri Hindistan’ın güdümünde olan bu işbirlikçi Avami hareketi göstermelik yargı süreci ile Cemaat-i İslami Genel Sekreteri Ali Ahsan Muhammed Mücahit’i idam ederek Bangladeş’ten İslam’ı silip atacağını sanmaktadır.
Allah’ın laneti yeryüzündeki tüm zulümlerin arkasında yer alan ABD’nin, AB’nin ve İsrail’in üzerine olsun.
Diğer taraftan Orta Afrika Cumhuriyeti’nde yaşanan bir işgal süreci var. Bu ülkenin Müslümanlar tarafından yönetilmesini hazmedemeyen emperyalist güçler önce çatışma ortamı tezgâhladılar ve akabinde de kendi askerlerini bu ülke topraklarına soktular. Elbette emperyalistlerin gayesi barışı tesis etmek değil, Orta Afrika Cumhuriyeti’nin yer altı zenginliklerini ve insan gücünü sömürmektir. Bu ülkeye Fransa’nın müdahalesini de şiddetle protesto ediyoruz.
Ankara’daki Türkiye- İsrail A milli takımının basketbol maçı öncesinde salonun etrafında toplanan duyarlı insanların, İsrail’in yaptığı katliamlardan dolayı protesto edip, maç öncesi İsrail’in milli marşı okunurken salonda Filistin bayrağı açan 8 kişiyi polis gözaltına aldı.
Sanki Mavi Marmara’da 10 vatandaşımızı İsrail katletmemiş gibi hareket edenleri ve gençlere uygulanan orantısız şiddeti kınıyoruz. Buranın İsrail olmadığını altını çizerek hatırlatırız. Siyonist İsrail’e katil demenin Türkiye’de suç olmaması gerektiğini yetkililere duyuruyoruz.
Şimdi bütün bu olayları gözden geçirdiğimizde tüm İslam coğrafyasında bir yangın olduğunu görüyoruz. Arakan, Bangladeş, Afganistan, Pakistan, Irak, Suriye, Filistin, Mısır, Yemen, Lübnan, Libya, Mali, Orta Afrika Cumhuriyeti, Doğu Türkistan ve burada işgaller, darbeler, tutuklamalar, yargısız infazlar, çatışmalar, akan kan ve dökülen gözyaşı… Sivil toplum kuruşlarının protestoları, telinleri, lanetleri, kınamaları neticeyi değiştirmiyor. Küresel güçler bu duruma her zaman olduğu gibi seyirci kalıyor. Yapılması gereken bir an evvel birleşik bir savunma gücü olan İslam birliğinin kurulmasıdır. Yüzyılın en büyük açılımı olan D-8’lerin derhal yürürlüğe konulması gerekiyor.
Bizler Anadolu Gençlik mensupları olarak, her platformda, İslam Birliği çağrımızı yenilemeye devam edeceğiz. Bu uğurda yaptığımız mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Zafer inanlarındır ve zafer yakındır.
Teşekkür ederiz…
